Zaman ilk ne zaman ölçüldü?

İnsanlar zamanı nasıl ölçtüler ya da zamanı ölçmeye nasıl başladılar? Bu sorunun tam bir cevabı henüz verilebilmiş değil. Zamanın ilk kez Sümerler, Mısırlılar ya da Mayalar tarafından ölçüldüğü düşünülür ancak çok eski tarihlerden kalma buluntular, bu görüşlerin aksine, ilk ölçümün daha önceye gittiğini ileri sürmektedir.

Günümüzde özellikle astronominin hız kazanmasıyla zamanı ölçmek ve belirlemek çok kolaylaştı. Hemen hemen tüm insanlar bir günlerini belirli zaman dilimine ayırıp işlerini buna göre yürütüyor. İnsanlar sadece şahsi işlerini değil ticaret, politika gibi karşılıklı pek çok çalışmayı da yine ortaklaşa kullandıkları bir zaman çizelgesine göre gerçekleştiriyor. 

Bilişsel arkeolojideki önemli sembollerden biri ölçüm sembolleridir. İlk insanların zamanı ölçebilmesi ve zamanı birimlere ayırabilmesi onların bilişsel  yetenekleri hakkında bize önemli ipuçları verir ve dünyayı nasıl gördükleri hakkında fikir verir. 

Genelde zamanı ölçen eski toplumlar denince akla ilk olarak astronomi kullanan Sümerler, Mısırlılar, Mayalar gibi antik toplumlar gelir ancak yapılan kazılar ve kalıntılardan elde edilen buluntuların detaylı analiz edilmesi, zamanı ölçmenin buzul çağına kadar geçmişi olduğunu ortaya çıkarmaktadır. 

Zaman ilk kez 12 bin yıl önce mi ölçüldü?

Bu kemikler zamanı ölçmek için mi kullanıldı?

Thaïs kemiğinin ana yüzü.
Thaïs kemiğinin arka yüzü.

Zamanın Üst Paleolitik dönemde ölçülmeye başlandığı düşünülmektedir. Buzul Çağı'ndan kalan kimi kemik kalıntılarında çeşitli toplu işaretler bulunmuştur. Kimi araştırmacılar bunların Ay’ın evrelerini takip etmek ya da zaman geçişini takip etmek için kullanılmış olabildiğini öne sürmüştür. Örneğin, doğu Fransa’daki Grotte du Tai’den bulunan kemik buluntularının üzerinde binden fazla işaret serisi bulundu. Araştırmacı Alexander Marshack, 12 bin yıl önceye ait olan The Thaïs kemiği olarak bilinen bu buluntuların Ay takvimi ile ilgili olabilecek işaretlemeler olduğunu öne sürdü. Daha sonra Francesco D’Errico, benzer buluntular üzerindeki işaretleri inceledi, bu incelemeler mikroskobik olarak bu izlerin aynı aletle mi farklı aletli mi yapıldığını ortaya çıkarmak üzerineydi. D’Errico yaptığı çalışmalar sonucunda bu işaretlerin zamanla biriktiğini ortaya çıkardı ve Marshack’ın hipotezini destekleyen bir çalışma ortaya koydu. 

Daha sonra yapılan çalışmalar bu kemik üzerinde işaretlerin günbegün Ay ve Güneş’in hareketleriyle ilgili olduğunu gösterdi. Kemik üzerinde işaretler neredeyse 3 buçuk yıllık bir zaman dilimi boyunca tutulmuştu. Bununla birlikte gündönümlerini yakalayan işaretler de bulunuyordu. Fransa’da Musée de Valence’da bulunan The Thaïs kemiği (üstteki fotoğrafta) UNESCO Dünya Mirası arasında Astronomik miraslar içinde yer almaktadır. 

Eski insanların zaman hesabı yaptığını gösteren buluntuların astronomik ölçümlerle ilgili olması beklenir. Bu tür buluntular ilk olarak mezoAmerika uygarlıklarının takvimleri ile ortaya çıkarılmıştır, Maya takvimleri bu açıdan oldukça ünlüdür.

Bir çok eski anıt ve yapıtın arkeolojik dizilimleri ediyor ve yapıldığı öne sürülmüştür. Örneğin, İngiltere’deki Stonehenge bunlardan biridir. 

Günümüzde atomik saatler gibi farklı teknikler ve yöntemlerle ölçtüğümüz zamanı geçmişteki toplumlar genel olarak sabit şekilde hareket eden gök cisimleriyle ölçmekteydi. Bu dönemlerden kalan kemikler üzerindeki toplu işaretler günümüzde tahmin edilen ilk zamanlar ölçüm formatlarından biri olarak kabul edilmekte ancak ilerleyen araştırmalar farklı buluntular ortaya çıkarabilir.

Kaynaklar;

Cambridge University Press

Portal to the Heritage of Astronomy

Musee de Valence