Belki ilk mağara yazısının yazılmasından bu güne bilgi aktarımı biz insanlar arasında sürekli artarak ve birikerek devam etmekte. Birbirimizi haberdar etmek, sırlarımızı defterlerde saklamak, milyonlarca satır kod yazmak ve öğrendiklerimizi diğerlerine anlatmak için yazıyoruz, çiziyoruz, boyuyoruz, fotoğraf çekiyoruz, video kaydediyoruz.
Varoluşumuzu araştırmak, hastalıklara çare bulmak, dünyanın yaşanılabilirliğini sürdürmek veya sadece merak ettiğimiz için sürekli çevremizi inceleme çabamız da, bu bilgilerin artmasında ve artarak yayılmasında en büyük etkiyi oluşturuyor. Biz bu tür faaliyetlerimize insanlık olarak genelde “bilim” diyoruz. “Bilim insanları”’nın çabalarını taktirle takip etmeye çalışıyor, kimi araştırmalar karşısında şaşkınlığımızı gizleyemiyoruz.
Geldiğimiz noktada,
Belki artık herkes Dünya’nın güneş etrafında döndüğünü ve yer yüzünün yuvarlak olduğunu biliyor. Ancak günümüzden yıllar önce bu durum böyle değildi. Evrime dair hiç kimsenin fikri yoktu, hastalıkların sebebinin mikroorganizmalar olduğu bilinmiyordu. Ancak günümüzde her hasta oluşumuzda antibiyotiklere sarılabiliyor, evrimin sunduğu bilgilerle geliştirilmiş enzimleri bulaşık deterjanımızın içinde kullanıyoruz.
Ancak bilimde her geçen gün yenileniyor ve her geçen gün doğru sandığımız bir yanlış ortaya çıkarılıyor. Eskiden antibiyotiklerin enfeksiyonlar için en iyi çözüm olduğunu düşünürken, şimdi antibiyotiklerin dirençli süper mikroorganizmalar geliştirdiğini biliyoruz. Hatta bu durumun önümüzdeki yıllarda büyük problemlere sebep olabileceği artık aşikar. Belki bu sebeple artık bazılarımız daha az antibiyotik kullanıyor.
Ya da artık karbondioksit seviyesinin 400 ppm’in üzerine çıktığını biliyoruz ve bu durum kimimizi endişelendiriyor. Çünkü tek yaşadığımız gezegenimiz “Dünya”mız artık daha fazla ısınıyor.
Tüm çabamız aslında daha iyi bir dünyada, daha huzurlu bir toplum içinde yaşamak istemimizden kaynaklanıyor belki de. Carl Sagan’ın Soluk Mavi Nokta, yani dünyamızın o silik fotoğrafı için kurduğu muazzam bir cümle var :
“Bu muazzam boşluk içindeki kaybolmuşluğumuzda, bizi bizden kurtarmak için yardım etmeye gelecek kimse yok.”
Kimilerimiz bunların farkında ve bir şeyler yapmak isterken, kimilerimiz sadece biliyor ancak bir şey yapmak gibi bir planı olmuyor. Ancak kimilerimiz ise Dünya’nın nasıl döndüğüne dair hiç bir yaklaşıma sahip değil. O yüzden Bilimma’da siz öğle yemeklerinde en son bilimsel haberleri konuşabilin diye doğru ve güncel haberleri paylaşıyoruz. Çünkü bilgi paylaştıkça çoğalır.
Ve bizler, Dünya’yı, Varoluşu, İnsanlığı anlamak için her gün, her bilimsel gelişmeyi sizlere aktarmaya devam edeceğiz.
Ben Elçin, ERES Biotech'in kurucusu olarak cesur fikirleri gerçek dünyada hayata geçirmek için çalışıyorum.
Bilimma - Ocak 2019-Ocak 2020 tarihleri arasında bilim, çevre ve sağlık muhabirliği yaptım. Bilimma'da 700'den fazla haberim yayımlandı ve yaklaşık 200'ü özel haber, söyleşi ve röportajlardan oluşuyor.
Her konuda bize ulasmak icin asagidaki secenekleri kullanabilirsiniz.