Yarasa kanatlı dinozor fosili keşfedildi. Uçabilen ya da kanat yapıları barındıran dinozor iskeletleri kuşların ve dinozorların evrimiyle ilgili çok şey söylüyor. Bu yüzden yeni keşfedilen yarasa kanatlı dinozr fosili oldukça önemli. İki yıl önce, kuzeydoğu Çin'deki Wubaiding Köyü'nden bir çiftçi, ilginç bir fosile rastladı. Bu bölgede bulunan tek hayvan fosili semenderlere aitti. Ancak Çin Bilimler Akademisi'nden Min Wang yeni örneği gördüğünde, bir dinozor olduğundan emindi.Yarasa kanatlı dinozor, deri zarlarını destekleyen ve ağaçlar arasında dolaşmasına imkan veren uzun bir bilek kemiğine sahipti. Yarasa kanatlı dinozora, "Ambopteryx longibrachium" ismi verildi. Ambopteryx longibrachium, Latincede "kanat, uzun kol" anlamına gelmektedir. Yani kanatlı uzun kol şeklinde ifade edilebilir.Fosil, iyi bir şekilde korunmuştu. İskeleti inceleyen Wang'ın, yaratığın serçe bedeni, boynundaki tüyler ve kısacık kuyruğu dikkatini çekti. Wang, sol kola daha yakından baktığında ise bileğinden ince bir kemiğin geldiğini gördü. Bu kemik, tüm önkol boyunca bir çubuk gibi uzanmaktaydı ama parmak gibi de eklemlenmemişti. Kolunuzu yana doğru, avuç içi öne bakacak şekilde tutun. Bileğinizden önkol boyunca uzanan kemikli bir çubuk düşünün. Şimdi, çubuğun parmak uçlarınızdan gövdenize uzanan bir zarı desteklediğini hayal edin. Wang, yeni dinozoru böyle gördü; bir çift yarasa kanadı olan tüylü bir hayvan.Fosilin kolları kıvrılmış ve eskimişti, bu yüzden yeniden inşası zor görünüyor. Ancak, bilek kısmının makul bir pozisyonda durması, kanadını desteklediği fikrini öne çıkarır.
Ambopteryx keşfedilen ikinci yarasa kanatlı dinozor
Daha önce de yarasa kanatlı dinozor keşfedildi. Ambopteryx aslında bulunan ikinci yarasa kanatlı dinozordur. İlki, kuzeydoğu Çin'deki bir çiftçi tarafından bulunmuş ve 2015 yılında bilim insanları Xing Xu ve Xioating Zheng tarafından tanımlanarak, Yi qi ismi verilmişti.Teksas, Austin Üniversitesi'nden Julia Clarke, “Dinozorların birçok kez ve çok farklı şekillerde uçuş yaptığını doğrulayan büyüleyici bir bulgu. Bu bir hayvan ya da tahmin edebileceğim bir dizi özellik değil.” dedi.Araştırmacılar, kanatların uçmak için yeterince iyi olmadığını düşünüyor. Yarasalar ve terizorlar gibi deri görünümlü zarlara sahip canlılar, kollarındaki kasları, kanatlarındaki gerilimi sürekli olarak ayarlamak, gelen hava akımları tarafından bozulmalarını önlemek için kullanır.
Uçabilenler, uçamayanlar, dinozorlar
Tarih öncesi dönemlerde uçabilen hayvanlar iki türe ayrılır; dinozorlar, yalıtkan tüylerini dönüştürerek kanatları elde etti ve bugünkü kuşlara benzer şekilde uçmaya başladı. Diğeri de dinozorlar gibi uçabilen ama onlardan farklı bir tür olan Teruzorlardır (Pterosaurus). Terizorlar ise parmaklarını uzatıp zarlarla destekleyerek parmak arasındaki zarların kanada dönüşmesiyle uçmaya başlamıştır; tıpkı yarasalar gibi. İlk keşfedilen yarasa kanatlı dinozor Yi, hem kanatlara hem de bunları parmak arası zarlarla destekleyen bir yapıya sahip olduğu için iki gruba da girmektedir.Yi ve Ambopteryx, iki ayaklı daha küçük dinozorların ait olduğu bir gruba "scansoriopterygids"e aittir. En küçük dinozorlar bu türlerdir ve yalnızca dört alt grup adlandırılmıştır. Üç parmaklı oldukları için, bu parmakların ağaçlara tırmanmaya yaradığı düşünülmüştür. Fakat Wang, "Bunlar ağaca tırmanmak için fazla küçük. Bunların asıl amacı kanadı desteklemesidir." diyor.Paleontologlar, bu kanatların uçmaya da çok elverişli olmadığını söylüyor. Yarasalar ve teruzorlar gibi türlerde kanatları destekleyen kollarda kaslar vardır, kanatlardaki gerilimi sağlayan kaslar sayesinde uçabilmektedirler. Ama Yi ve Ambopteryx gibi scansoriopterygids grubunda bu kaslar bulunmuyor. Yani bu canlılar uçmak için ideal değil. Uçarken yaptıkları şey paraşüt sistemine benzer bir sisteme sahip olmalarıdır. Bir yükseklikten aşağıya doğru uçabilmekte ama tersini yapmakta zorlandıkları düşünülür. Günümüzdeki uçan sincaplar, uçan kuskus ve uçar makigiller gibi.Bugün Ambopteryx'in kanatlarına benzer bir kanat sistemi olan hayvan bulunmuyor.Kaynak; The Atlantic