İnsan embriyoları üzerindeki genetik düzenlemeler uzmanlar arasında endişe yarattı ve tartışılıyor. Kasım 2018'de, Çinli biyofizikçi Jiankui, embriyolardaki genleri değiştirmek ve onları HIV'e karşı bağışıklık kazandırmak için CRISPR adlı tartışmalı bir gen düzenleme teknolojisi kullandığını açıkladı. Genetik düzenleme yapılan embriyolar, bir kadına transfer edildi ve ikiz kızları oldu.Dünyadaki çoğu bilim insanı tarafından son derece deneysel ve etik dışı kabul edilen bu hareket, bilim dünyasında sadece ikizler için değil toplum için de tartışmalar yarattı. Tartışmaların başlıca sebebi ise CRISPR gen düzenleme teknolojisinin insan yumurtalarına uygulandığında,insanların gelecek nesillere aktardıkları genleri değiştirebilir ve bu nedenle insan türünün gen havuzunu değiştirebilir olması.
7 ülkeden 18 biliminsanı moratoryum çağrısında bulundu
Nature dergisinde, yedi ülkeden (Kanada, Çin, Fransa, Almanya, İtalya, Yeni Zelanda ve ABD) 18 bilim insanından oluşan bir grup, insan yumurtalarının, spermlerin veya spermlerin gen düzenlemesini içeren tüm çalışmalar için gönüllü bir moratoryum çağrısında bulundu. Bilim insanları, ulusları, bu tür araştırmaları engellemek için açık kanunlar veya düzenlemeler oluşturmaya ve bir çerçeve geliştirmeye davet etti.MIT ve Harvard Broad Enstitüsü Başkanı ve kurucu direktörü EricLander, “Milletler gen düzenleme gibi teknolojiler hakkında nasıl karar vermeli?” şeklinde bir soruda bulundu. Lander, bu soruya ilaveten, “Her millet farklı kararlar verebilir. Ancak toplumun fikir birliğini değerlendirmek için şeffaflık ve istişareye ihtiyaç duyduğumuz yerde, ülkelerin birbirleriyle birlikte çalışması için mantıklı ve sürekli bir çerçeve nedir?" dedi.Hamilelik için transfer edilecek yumurta, sperm veya embriyolardaki genlerin değiştirilmesini içeren çalışmalar yasak kapsamına girmeli diyor bilim insanları. Genetik uzmanların büyük çoğunluğu, CRISPR de dahil olmak üzere herhangi bir tekniğin bu şekilde kullanılması için çok erken olduğuna inanıyor. Çünkü teknolojinin güvenliği henüz sağlanamadı. Bu alandaki uzmanların, 2015 yılında bir moratoryum çağrısı yapmasına neden olan şey de buydu aslında. Ancak teknoloji o kadar hızlı ilerledi ki, insanlarda CRISPR kullanımının test edilmesi kaçınılmaz bir gerçek gibi görünüyor.Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) direktörü Dr. Francis Collins, moratoryumu destekleyerek şu ifadeleri yazdı: ““Bu, bilimin daha önce hiç girmediği bir bölgeyi gösteriyor. Bu çizgiyi geçme yetkisine sahip olmak için dünyanın çıkarları hakkında çok fazla düşünmek gerekiyor ve yalnızca bu bilimi varsaymak yeterli değil.Toplumsal sonuçları gözden geçirmeye başlamak için zamana ihtiyacımız var.Ve sonra özümüzü değiştirmenin ne demek olduğuna dair derin felsefi ve hatta teolojik konular var.Bunun için biraz zaman geçirmeliyiz.Ve biz bunu yaparken, güvenlik sorunlarının çözülmesi gerekiyor."Moratoryum, araştırmacılar ve uluslardan beş yıl boyunca yumurta, sperm ve embriyoların insan geninin düzenlenmesi ile ilgili çalışmaları askıya alma çağrısında bulunuyor. Grup, bu süre zarfında, vatandaşların bu tür çalışmaları nasıl görmek istedikleri hakkında toplumsal tartışmayı teşvik etmek istiyor. Eğer bir millet, bu tür çalışmaları tekrar başlatmaya hazır olduğuna karar verirse, planlarını uluslararası toplumla, tercihen iki yıl öncesinden paylaşacak ve böylece ek tartışmalar güvenlik ve etik konuların ele alınmasını sağlayacak.
Gelecek nesillere aktarılmayan hücreler kapsam dışında tutuluyor
Moratoryum, somatik hücreler veya üreme ile ilgili yumurta ve sperm hariç başka bir hücre araştırmaları için yasak istemiyor.Kan ve deri gibi somatik hücreler yeni nesillere geçmez, bu yüzden bu hücrelerde bir kişinin kendi genomunda yapılan herhangi bir genetik değişiklik miras alınmaz.Örneğin, orak hücresini tedavi etmek için gen düzenlemesini içeren umut verici çalışmalar yasaktan etkilenmeyecektir.Collins, yasağın kapsamına ilişkin, “Bu klinik çalışmalar hiçbir şekilde buna engel olmamalıdır. Moratoryumdaki tek odak, annenin rahmindeki embriyoyu yerleştirmek amacıyla embriyolar ve germline (hücre hattı) manipülasyonu.” dedi.
İngiltere'de 2016 yılında hükümet, CRISPR'ı insan embriyosuna uygulayan ilk yaptırımlı çalışmalara izin verdi. Ancak bu çalışmalarda bilim insanlarına, embriyoları sadece araştırma amacıyla incelemesine izin verildi. Üzerinde çalışılmış embriyoların hamilelik ve doğum için transfer edilmesi yasaklanmıştı. ABD'de ise bir yasa, araştırmaların embriyolara zarar verebilme veya tahrip etme potansiyeli nedeniyle, insan embriyosunu içeren tüm çalışmaların desteklenmesini yasakladı. ABD'de embriyonik kök hücreler üzerinde yapılan seminal çalışmalar da dahil olmak üzere bu tür çalışmalar, sadece özel fonlar kullanılarak yapılıyor. Kaynak; Time