Baykonur Uzay Üssü, insanların ilk defa uzaya gönderildiği uzay üssüdür. Dünyanın en büyük ve en eski uzay üssüdür. Daha önceleri Amerika'daki üslerden de insanlı uzay araçları gönderilmiştir ancak günümüzde hala insanlı uçuşların yapıldığı tek üs olması sebebiyle de Baykonur Uzay Üssünün önemi kritiktir. Baykonur kendi içinde bir kültüre sahiptir. Özellikle Yuri Gagarin'e dayanan geleneksellemiş ritüeller vardır. Örneğin her kozmonot ve isteyen astronotlar "Ağaç dikme" geleneğine katılıyor ve uzaya gitmeden önce ağaç dikiyorlar.
Rusya'nın Kazakistan'daki uzay üssü Baykonur, yarım yüzyıldan fazla süredir insanları uzaya taşıyan önemli üslerden biri durumunda. Baykonur Uzay Üssü, aynı zamanda insanları uzaya gönderen ilk üstür. Rusya'da yaşayan Maxim Babenko isimli fotoğrafçı, New Yok Times için dünyanın en eski ve en büyük uzay üssünde fotoğraflar çekti.
Sovyetler 1957'de Sputnik'i hayata geçirerek uzay yarışını ciddi bir şekilde başlattı ve ABD'yi şok etti. 1961'de Yuri Gagarin, Dünya'nın yörüngesinde tur atmak için Baikonur'dan ayrıldı. Gagarin böylece uzaya giden ilk insan oldu. Birleşik Devletler, Sovyet programına yetişmek ve nihayetinde onları geçmek için özveriyle çalıştı.
Rus, Amerikan ve diğer uluslardan astronotlar, altı yıl önce Vladimir Putin tarafından “fiziksel olarak yaşlanmış” şeklinde tanımlanan Baykonur sahasında bir araya geldi.
3 Aralık'ta Soyuz MS-11'in mürettebatı (ABD'den Anne McClain, Rusya'dan Oleg Kononenko ve Kanada'dan David Saint-Jacques) Uluslararası Uzay İstasyonu'na gitti. 11 Mart tarihinde ise Soyuz MS12 kapsülü aynı üsten, Rus Aleksey Ovçinin, Amerikan Nick Hague ve Christina Koch'u uzaya fırlattı.
2011'deki son uzay mekiği uçuşundan bu yana Amerikan astronotları uzay istasyonuna gitmek için Rus araçlarına binmek zorunda kalıyorlar. NASA'nın mevcut stratejisi, Amerikalıları uzaya taşımak için özel şirketleri (Elon Musk'un SpaceX ve Boeing gibi) devreye sokmak.
Kısa açıklamadan sonra şimdi konuya dönecek olursak, fotoğrafçı Babenko, Baykonur Üssünde birbirinden güzel kareler yakaladı. İşte o fotoğraflar;
Kaynak; NY Times