Türkiye uzay yarışlarına ne zaman dahil olabilecek? Son yıllarda çeşitli devlet kurum ve kuruluşları uzay yarışlarında ismimizi duyurabilmemiz için faaliyete geçti. Ancak Dünya'da ise uzay yarışları artık devlet, askeri politikalardan çıktı bile. Uzay turizminin konuşulduğu dünyamızda, ülkemizin vatandaşları uzaya ilişkin hiç mi fikir üretmiyor? Elbette üretiyor.

ODTÜ Havacılık ve Uzay Topluluğu (HUT), TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü ve Gelecek Araştırmaları Enstitüsü'nün de desteğiyle "Fikir Uzayı" isimli bir uzay çalıştayı düzenledi. TÜBİTAK Uzay Araştırmacısı Burak Yağlıoğlu liderliğindeki Fikir Uzayı çalıştayında, mentorlar ve katılımcılar "Uzay yolculuklarında biz de olmalıyız" diyerek fikirler üretti. Mentorlar, ülkemizin önde gelen uzay araştırmacılarandan oluştu. Mentor Burak Yağlıoğlu'nun yanı sıra Arda Mevlütoğlu, Ozan Tekinalp, Uğur Murat Leloğlu, Bülent Avenoğlu ve Nazlı Can katılımcılara önderlik etti. Mevlütoğlu, Gelecek Araştırmaları Enstitüsü'nden; Tekinalp, ODTÜ Uzay Mühendisliği'nden; Leloğlu, ODTÜ Uygulamalı Bilimler Enstitüsü'nden; Avenoğlu TÜBİTAK Uzay’dan önemli uzay araştırmacılarımızdır. Çalıştayda, uzayın çok farklı bir noktasına da değinilerek, İstanbul Barosu'nda Havacılık ve Uzay Hukuku Komisyonu kurarak bu alanda ilk hukuk bürosunu açan hukukçu Nazlı Can da yer aldı.

Uzay yarışlarında biz de olalım diye bir araya geldiler

Burak Yağlıoğlu.

Çalıştayda iki ana konu başlığı oluşturuldu. Bunlar, Ay Keşif Görevi ve Uzay Çöpleri idi. Uzay Çöpleri'nde Arda Mevlütoğlu, Uzayın Gözlenmesi ve Durum Farkındalığı; Ozan Tekinalp, Uzay Çöpü Probleminin Azaltılması ekiplerine mentorluk yaptı. Ay Keşif Görevi'nde ise Burak Yağlıoğlu, Görev ve Uzay Aracı Teknolojileri; Uğur Murat Leloğlu, Faydalı Yük ve Sensör Teknolojileri; Bülent Avenoğlu, Strateji ve Uluslararası İşbirliği; Nazlı Can da Hukuki Yükümlülükler ekibinde görev aldı.

Fikir Uzayı çalıştayı, Burak Yağlıoğlu'nun konuşmasıyla başladı. Yağlıoğlu konuşmasında, ülke olarak uzay teknolojilerine giriş yaptığımızı fakat insan kaynağını geliştirmede yavaş olduğumuzu vurgulayarak başladı. Yağlıoğlu, "Uzaya, teknolojiye ilgi çok fazla ama bunlara ortam oluşturma eksikliği var. Neler yapabiliriz diye araştırdık ve sonucunda enerjisi, fikri olanlar için bu çalıştayı yapmaya karar verdik. Seminerlerde, konferanslarda pasifiz. Sadece sunumları dinleyebiliyoruz, gerçek anlamda fikir üretmek pek de mümkün olmuyor. Bu çalıştayla fikir üretmeyi, aktif olmayı amaçlıyoruz." dedi.

Ardından sırasıyla mentorlar da konuştu. Konferansların bitiminden sonra gruplar kendi sınıflarına çekilerek fikir üretmeye, tartışmaya başladılar. Birkaç saatlik grup çalışmalarından sonra ekipler tekrar bir araya gelerek ürettikleri fikirleri sundu.

Uzay çöplerinin toplanmasından asteroit madenciliğine kadar çeşitli fikirler

Ülkemiz için önemli ve ilk sayılabilecek bu çalıştaydan çıkan raporları derledik. Ekiplerin çalıştay sürecinde ürettikleri fikirler:

Arda Mevlütoğlu ve Uzayın Gözlenmesi ve Durum Farkındalığı ekibinin fikirleri;

Arda Mevlütoğlu.

Ekip, idari, teknik, politik başlıkları altında alt başlıklar belirledi. İdari alanda, risk analizi, pazar, bütçe, insan kaynakları, amaç, zaman, fayda, ekonomi, satınalma/tedarik vurgusu yapıldı. Teknik alanda ise, siber güvenliğin, sensörlerin, networkun, komuta-kontrol sensörlerinin, yörünge simülasyonlarının öneminden bahsedildi. Politik alanda da diplomatik ilişkiler ve bilim-teknoloji politikalarının yapılması gerektiği belirtildi.

Mevlütoğlu'nun konuşmasından: "Durum farkındalığı denilince bu algıyı oluşturmak ve sürdürmek anlaşılır. Uzayda operasyon yaptığımız bölgeye dair durumların, konumun, objelerin, öngörülerin tespitidir. Bu objelerden kasıt uydular, uzay çöpleri, enkazlar, meteoritler, askeri sistemler (uydu savar füzeler gibi) denilebilir. İki vizyon ortaya çıkardık. Uzayda sadece sensörlere (radarlar, teleskoplar) sahip olmak tek başına yeterli değil. Sensörlerin topladığı datayı birleştirebilecek o sisteme sahip olmak da tek başına yeterli değil. Daha uç hedefleri belirleyerek, uçtaki hedeflere ulaşma kabiliyeti bize uzayda durum farkındalığını sağlar. Uçtaki hedef ise göktaşı madenciliği. Göktaşlarından ticari şekilde faydalanabilecek teknolojik alt yapıyı sağlamak bize zaten uzay ortamındaki bütün nesneleri tasnif edebilecek kabiliyeti verecektir. Bu, işin ticari, ekonomik olarak makul bir yatırım olabilmesinin vasıtasıdır. Teknolojik risk analizi yapılması gerekiyor. Gereken teknolojilerin ülke olarak ne kadarına hakimiz, ne kadarına hakim değiliz bilmemiz gerekiyor. Pazar analizi de önemli. Ekonomik zorlukların tespit edilmesi gerekiyor. Politik ya da uluslararası boyutta da bir risk analizi yapılmalı. Böyle bir faaliyeti yüzde yüz yerli olarak mı yapabileceğiz, yoksa uluslararası işbirlikleri yaparak mı bu yola çıkabileceğiz? Pazar analizi yapmanın önemi ise böyle bir kabiliyeti ticarete dönüştürüp dönüştüremeyeceğimize yönelik. Askeri faydası da olacaktır bu kabiliyetin. İnsan kaynakları önemlidir. Bu alanda çalışacak profesyonellerin yetiştirilmesi, insan kaynaklarının korunması bunlar önemlidir. Yurtdışından istihdam önerilebilir. Satınalma ve tedarik bir diğer önemli husus. İhracat izinleri analiz edilmeli. Teknik boyuta bakarsak, siber güvenlik bu alanın önemli bir bileşenidir. Uzaydan faydalanmamızı sağlayan uydularımız var, askeri olarak, bilimsel olarak faydalanıyoruz. Bu uydulara erişimi çeşitli çıkar grupları engellemeye çalışabilir. Uzaydaki unsurlarımızı koruyabilmemiz için altyapı geliştirilmeli. Devlet politikaları geliştirilmeli. Böyle bir kabiliyeti yerli olarak üretmek pek kolay değildir bu sebeple iş birliklikleri gereklidir."

Ozan Tekinalp'in ekibi Uzayın Sürdürülebilir Kullanımı'ndan çıkan fikirler şu şekilde;

Ozan Tekinalp.

Hedefler; 600-800 km arası güneş eş zamanlı yörünge. 500 kg üstü görevi biten ve bozulan uyduların atmosfere geri dönüşü. Küçük parçaların (10 cm altı) tespiti, toplanması ve risk bölgelerinin haritalanması.

Mevcut çöpün azaltılması için; Robotik teknolojiler ile yakalama ve yörüngeden çıkarma, ağ, zıpkın, yelken (Güneş/Drag), elektromanyetik (Coulomb tether), yörünge istasyonu ve Enkaz Toplayıcı Uzay Araçları (On-Orbit Servicing Station & Debris Removal) öngörüldü. Bu faktörlerin sayesinde ise yörüngeden çıkarma (deorbiting), geri kazanım (recycling), yakıt depolama ve dolumu (refueling), bakım-onarım (maintenance-repair), izleme amaçlı radarlar oluşturulacak.

Çöp oluşmasına engel olunması için; Bağlayıcılığı olan bir mevzuat oluşturulmalı. Yörüngeden çıkarma (Deorbiting), çöpün izlenmesi ve olası çarpışmaların kestirimi (Dünyadan ve Uzaydan), kaçınma manevraları, ömür sonunda çözünecek şekilde tasarım-üretim, uydu yapısalında enerji absorbe edebilen özgül mukavemeti yüksek malzemelerin kullanılması (parçalanmayı önleyici) önemli hususlar olarak gösterildi.

Elektromanyetik (Coulomb tether); Elektron atarak cisimler arasında zıt yük oluşturulup cisimlerin birbirini çekmesini sağlayarak hedefe ulaşılabilir.

İstasyon fonksiyonları nelerdir; 10 cm altındaki parça tespiti için radar sistemi (Parçaları izleme ve olası çarpışmaları tahmin etme, 500 kg üstü cisimler için operasyon planı çıkarmaya yardımcı). Yakıt deposu. Yedek parça depolama (batarya). Geri kazanım (küçük parçalar için). 3D printerlar ile yeni parça üretimi. Bakım Onarım.

Toplayıcı Fonksiyonlar ise şunlardır; 500 kg üstü cisimler için robotik kollar içeren uzay aracı, büyük uyduları kavrayıp atmosfere geri girişini sağlayacak. Görevini bitirince istasyona dönecek, yakıt alacak. Yakıtı biten uydulara yakıt dolumu sağlayacak. Yörüngede bakım onarım yapabilecek.

Bülent Avenoğlu'nun ekibi Strateji ve Uluslararası İşbirliği'nin ürettiği fikirler;

Bülent Avenoğlu.

Avenoğlu ve ekibi, Batı ve Doğu'nun Lunar Gateway-Tiangong projelerine katılımı önerdi. Avenoğlu, ekibinin fikirlerine ilişkin sunum yaptı: “Her iki projeden de vazgeçmemeliyiz. Uzay ajansı bu iki projeye katılımı ve Türkiye tarafındaki organizasyonu üstlenmeli. Personel ihtiyacı için Uzay ve Havacılık Üniversitesi kurulmalı. Uzay ve Havacılık Üniversitesi, Atatürk Havalimanı yerleşkesi kullanılarak yapılabilir.”

Ekibin belirlediği stratejik hedefler; Ay projesi için toplumun tüm kesimlerini kapsayan bir kampanya düzenlenecektir. Kampanyada uzay farkındalığını oluşturmaya yönelik bir strateji izlenecek. MEB ve TÜBİTAK destekleri ile çocukların uzay eğitimine yönelik bir kampanya oluşturulacak. Bu amaçla uzay temalı oyuncaklar ve bu oyuncaklar ile birlikte çalışan oyunlar tasarlanacak. Oyuncaklar robotik kodlama ve algoritma geliştirme altyapısını çocuklara sunmalı. Geliştirilen oyunlarda yüksek puan toplayan çocuklar için uzay kampları düzenlenebilir. Hayırseverlerin, çocukların eğitimlerine destek ve projeye katkı için çocuklara hediye oyuncaklar alması sağlanmaya çalışılacak. Proje bütçesi kampanya gelirleri ile gerçekleştirilecek. Projenin tüm aşamaları kamuoyu ile paylaşılacak ve takip etmeleri sağlanacak. Üniversitelerden ve diğer kurumlardan oluşturulan gönüllüler ile oyuncak ve oyun tasarımları gerçekleştirilecek. Global exploration roadmap ile uyumlu projeler oluşturulmaya çalışılacak.

Nazlı Can'ın Hukuki ve Uluslararası Yükümlülükler ekibinin sonuç raporu;

Nazlı Can.

- Ülkedeki insan kaynağının azlığı ve mevcut kaynakların da yetersiz kullanımı; Gençlerin astronomi, fizik, biyoloji ve diğer temel bilimlere yöneliminin teşvikinin gerekli olduğu görüşüldü. 
- Kurumlar arası iletişim sıkıntısı/bürokratik engeller; Bilim insanlarının başta olmak üzere uzay alanında çalışan kişilerin bürokratik engeller ve inisiyatif kullanamama kaynaklı olarak potansiyellerini ortaya koyamadığı değerlendirildi.
- Bilimsel Politika Eksikliği; Ar-ge çalışmalarının efektif bir şekilde yürütülmesi amacıyla sağlam politikalar oluşturulup bu politikalarla oluşturulacak stratejilerle hareket edilmesi uzay alanındaki ar-ge ekosistemini güçlendirecektir. Bu politika ve stratejilerle tersine beyin göçünün sağlanması ve hali hazırda olan beyin göçünün engellenmesi sağlanabilir. Ayrıca tersine beyin göçü yaratabilmek amacıyla sağlanan olanaklar aynı şartlarda çalışan diğer kişilere sağlanmadığı takdirde mevcut olan insan kaynağının motivasyonun düşmesine yol açılabiliyor. Beyin göçü konusunda yegane önlemin maddi olanaklar sunmak değil kapsamlı olarak çalışma ortamlarının ve sistemlerinin yeniden yapılandırılması olduğu değerlendirildi.

- Toplumsal Bilincin Eksikliği; Uzay alanında yapılan çalışmalar gündelik hayatımızda bize yardımcı olmaktadır. Tarımdan, taşımacılığa hemen hemen tüm sektörlerde uzay teknolojilerinden yararlanılıyor. Buna karşılık toplumsal algı uzayın erişilmez ve günlük hayata ve insanlara faydası olmayan bir boşluk olduğu yönünde. Uzay araştırmalarının teşviki için uzayın öneminin ifade edilebilmesi adına günlük hayatımızı ne derecede etkilediği uzay projelerinin hayata geçirilmesinin ekonomik olarak da ülkeye ne kadar faydalı olduğunun net bir anlatımı ile ilgili toplumu aydınlatıcı çalışmalar ve reklam kampanyaları yapılabilir. 
- Uzay alanında kamu ve özel sektör ilişkisi; Uzay faaliyetlerinde kamu ve özel sektörün ilişkisinin birbirini tamamlayacak şekilde çalışmak üzere yeniden yapılandırılması ekosistemi güçlendirecektir. Üniversite ve sanayi işbirliklerinde devlet tarafından çalışmaların takibinin yapılması ve koordinasyonun güçlendirilmesi gerekiyor. Bu sayede bilimsel çalışmaları sürdürülebilirliğinin sağlanarak daha fazla teknoloji üretiminin gerçekleştirilmesi mümkün.
- Uzay Teknolojilerinin Kullanımı İle İlgili Hedefler; Japonya’nın Ryugu asteroidini incelemesi ya da A.B.D.’nin Vesta asteroidini incelemesi örneklerinden yola çıkılarak bir gök taşının seçilerek araştırılması.Bu göktaşı üzerindeki madenlerin tespiti, bu kaynakların tarafı olduğumuz Ay Anlaşması’na uygun olarak çıkarılması, incelenmesi ve aynı zamanda da bu vesile ile Dünya’da yaşamın başlangıcı hakkında cevaplar alınabileceği bunun araştırılabileceği değerlendirildi. Bunun haricinde bu alt başlık içinde Dünya dışı varlıklarla temasa geçilmesi değerlendirildi. Yapay zeka teknolojisinin uzay teleskoplarında kullanılarak uzay teleskoplarının aldığı verileri kendi kendine işlemesinin sağlanması ve bu sayede uzayda yaşamın araştırılması önerildi. Bilgi transferi amacıyla ESA, CERN, NASA,IAWN, COSPAR dahil ve fakat bunlarla sınırlı olmamak üzere bilim kuruluşları, uzay ajansları, uluslararası araştırma laboratuvarları ve sair uluslararası kuruluşlarla işbirliği anlaşmaları yapılması ve mevcut olan ilişkilerin de daha etkin hale getirilmesi ve geliştirilmesi önerildi.
Tamamı yerli üretim uzay cisimlerinin (fırlatma rampası dahil) yapılması ve bu alt yapı oluşturulurken edinilen bilgilerin açık kaynaklı olarak erişilebilir kılınıp veri paylaşımı anlaşması ile uluslararası hale gelmesi önerildi. 
- Uluslararası Uzay İstasyonu benzeri yapılanmalarda Türkiye’nin de yer alması ve astronot göndermesinin sağlanması.
- Uzayda yerleşim projelerine katılınması ve bu projelere ilişkin her alandan (psikoloji, biyoloji vs.)uzmanlarla disiplinler arası çalışma yapılması.
- Ulusal uzay mevzuatının oluşturulması ve kavramların net bir şekilde tanımının yapılması (astronot, uzay sınırı vs). Uzay faaliyetlerinin sigorta, istihdam ve sair boyutlarının ele alınarak buna göre alt yapının hazırlanması.

Burak Yağlıoğlu'nun ekibi Görev ve Uzay Aracı Teknolojileri;

Görev ve Uzay Aracı Teknolojileri grubu, öncelikle Ay yörüngesine ulaşacak ya da Ay’a iniş yapacak sistemler (uydu, robotlar, vs.) için görev fazlarını gözden geçirmiştir. Bu görev fazları boyunca ihtiyaç duyulacak işlevler ve bu işlevlerin gerçekleştirilmesi için gerekli teknolojiler üzerine beyin fırtınası yapılmıştır. Bu bağlamda Ay’ın keşfine yönelik çeşitli görevleri ve görev yüklerini
destekleyecek platformlar, sistemler ve teknolojiler arasından birkaç örnek şu şekilde ortaya çıktı;

Burak Yağlıoğlu.

Platform teknolojileri için fikirler;

-Küçük takım uydu sistemleri; bunlar, Ay’da seyrüsefer, Ay yüzeyinden veri transferi (data relay), çeşitli algılayıcılar vasıtasıyla yörüngeden toplanan verilerin füzyonu gibi çeşitli imkanlar
sağlayabilecek küçük ya da küp uydulardan oluşan takım uydu sistemleridir.

-Modüler / Ekle-Çıkar / Ayrılabilir-Birleşebilir Sistemler; Hem birbirinden fiziksel olarak ayrı hem de bir araya getirilerek görev icra edebilecek; birbirine eklenerek kapasitesi geliştirilebilecek sistemlerdir.

-İniş - Kalkış Yapabilen / Gezici Robotik Sistemler; Yüzeye inen, yüzeyde gezerek keşif yapabilen ve sonrasında yüzeyden kalkabilen robotik sistemler.

-Minyatürizasyon; Platform ve ekipmanların hacim ve ağırlık olarak küçük bileşenlerden oluşturulması.

-Yörünge'de ya da Ay'da üretim; Ay’daki kaynakları kullanarak üretim yapabilme ya da Dünya’dan tasarımı yapılan bir parçanın Ay’da ya da yörüngede üretimi.

Sistemler/Teknolojiler;

-İniş / kalkış sistemleri; İtki tabanlı ya da itkiden bağımsız iniş mekanizmaları ve sistemleri.

-Kablosuz güç aktarımı; Yakın ve uzak mesafelere güç aktarımı yapılarak enerji depolayan sistemlerin şarj edilmesi.

-Kablosuz veri aktarımı; Ay araçları (yörüngede ve yüzeyde) arasında internet benzeri bir kablosuz veri aktarımı ağının oluşturulması.

-Otonomi; Seyrüsefer, öğrenme, karar verme ve hata tespit, ayıklama ve kurtarma sistemleri için otonom özelliklerin geliştirilmesi.

-Tümleşik devreler; Çok hızlı işlem yapılması ve/veya karar verilmesi gereken durumlara yönelik uygulamaya özel tümleşik devrelerin (ASIC) geliştirilmesi.

-Açılabilir/kapanabilir sistemler; Gerektiğinde alan/hacim küçültmek için kapanabilen fakat görev yapılacağı zaman açılabilir
sistemler.

-Aşamalı entegrasyon; Bir seferde gönderilemeyecek sistemlerin aşamalı olarak gönderilerek Ay’da bir araya getirilmesi.

-Ay yüzeyinde hareketli veya sabit şarj ve haberleşme istasyonları; Gezici robotik sistemlerin daha uzun mesafelere ulaşabilmesi ve gerektiğinde yüzeyden yüksek kapasitede veri aktarımı yapabilmesi için, Ay yüzeyinde çeşitli bölgelere yerleştirilecek enerji transferini mümkün kılan şarj ve yüksek kazançlı antenlerden oluşan haberleşme istasyonları.

-Karanlık bölgelere güneş ışını ulaştırma; Ay’da uzun süren tutulma zamanlarında (14 gün) belirli bölgelere Güneş ışınlarının odaklanmış bir şekilde yansıtılmasını sağlayan sistemler.

-Kendi kendini idame edebilen biyolojik sistemler; Ay’a gönderilebilecek biyolojik deneylerin desteklenmesini sağlayacak sistemler.

Uğur Murat Leloğlu'nun Görev Yükleri ve Algılayıcılar Grubu ekibinin fikirleri;

Uğur Murat Leloğlu.

Altı ayrı konsept oluşturuldu. Birincisi, uzun mesafe jeofizikel ölçümlerin yapılması. Burada sensör olarak ivme ölçer ve manyetometre kullanılacak. Uzun mesafeyi katetmek için yüzeyde yol alabilecek otonom robotik sistemler gerekiyor. Bununla yüzeyin altının karakteristiği çıkarılacak. Örnekleri Dünya'da mevcut.

İkinci konseptte, yörüngedeki bir uydudan yüzeye gönderilerek algılayıcı dizilerinin oluşturulması bulunuyor. İvme ölçer, manyetometre ile Ay yüzeyindeki toz analizi ve sismik ölçümler yapabilecek sistemler kullanılabilir. Önemli nokta uydudan başlangıç hızının verilmesi gerekli.

Üçüncü olarak, mineral spesifik kameralar önerildi. Uydu platformu üzerinden yapılmalı. Bir tür fotoğraflayıcı kamera.

Dördüncüde, Lazer tabanlı sistemlerle Ay yüzeyindeki tozun incelenmesi konuşuldu.

Beşinci konseptte, sürekli gölgeli alanlar üzerinde tartışıldı. Karanlık alanlarda kullanılacak sensör projeksiyonu önerildi. Termometre LWIR kameralar kullanılmalı. Enerji gün ışığı kullanılamayacağı için başka bir kaynaktan sağlanmalı. Plazmatik veya kimyasal enerjiler kullanılmalı.

Altıncısı ise, Mini SAR (sentetik açıklıklı radar). Uzay çalışmalarında kullanılan gölgeli bölgelerde su buzundaki hacimsel dağılımdan ölçümler yapılır ancak bu ölçümler SAR'da daha kesin sonuçlar verir.Çünkü hacimsel saçılımları, diğer etmenlerden ayırabildiği için çok daha kullanışlı. Chandrayaan-2'de benzeri yapıldı ancak bu daha düşük maliyetli.

Kilit fikirler oluştu sıra bu fikirleri geliştirmekte

Burak Yağlıoğlu, çalıştay sonunda genel bir değerlendirme yaptı.

Burak Yağlıoğlu ile çalıştay sonunda kısa bir röportaj yaparak, çalıştayın ana fikrinin çıkış noktasını, çalıştay gününü ve sonraki hedefleri konuştuk. Yağlıoğlu, çalıştaydan son derece memnun olduğunu, katılımcıların sayı ve nitelik olarak olumlu geçen çalıştay için gelecek vaat ettiğini söyledi. Fikir Uzayı çalıştayının nasıl ortaya çıktığını sorduk. Burak Yağlıoğlu, bu soruya,

"Yıllardır gerçekleştirmek istediğim bir etkinlikti. Ama fikirleri hayata geçirmek her zaman mümkün olmuyor. Uzaya meraklı, her kesimden çalışan veya öğrencilere yönelik aktif bir etkinlik fikrim vardı. İnsanların düşünüp, aktif olarak bir etkinliğe katılmalarına önem veriyorum. İnsanları üretken hale getirmek, kendilerinden bir parça koymasını sağlamak ana fikir. Disiplinlerarası bir etkinlikle büyük parçayı farklı bakış açılarıyla ortaya koymak temelde." diyerek cevap verdi. 

Yağlıoğlu devamında şu şekilde ekleme yaptı: "Seminerlerde, konferanslarda katılımcılar pasiftir. Katılımcılar en fazla soru sorup, cevabını öğrenebilir. Ancak bu çalıştayda durum farklı." 

Hilal Bardakcı: Ülkemizde bu alanda benzer etkinlikler var mı?

Yağlıoğlu: "Benzer faaliyetler de elbette vardır, yöntem olarak yeni değil ama bu alanda ülkemizdeki ilk çalıştay diye biliyorum. Konuşmacı olarak yer aldığım seminerlerde çok soru geliyor, "biz de bir şeyler yapabilir miyiz?" şeklinde. Aslında böyle hevesli insanlar için ortam oluşturmuş oluyoruz. Bu kısa zaman zarfında kilit fikirler ortaya çıktı. Bu kilit fikirleri ayrıntılandıracağız, üzerinde duracağız. Devamı gelmesi lazım tabi bu çalıştayın. Bugünkü etkinlik, biraz daha tanışma, kilit fikirleri sunma gibiydi. Her oturum için bir bildiri ya da makale yayımlamayı düşünüyoruz bu çalıştayların sonunda."

H.B.: Uygulama kısmında devlet kurum ve kuruluşlarından veya özel sektörden beklenti var mı?

Burak Yağlıoğlu: "Ayakları yere basan şekilde gitmek istiyoruz uygulama kısmında. Bir kamuoyu oluşturulmalı, kamunun desteği alınmalı diye düşünüyorum. Yapılabilirlik, finans, hukuk, teknoloji bileşenleri gibi birçok yönden baktık konuya. Olabilecek şeyleri, üzerinde çalışılması gereken konuları konuştuk zaten. Bir sonraki etkinlikte her bir oturum için bir makale ile fikirlerin ayrıntılarını bildirmeyi düşünüyoruz. Şu an takımları, çalışmalara devam edecek şekilde bir arada tutmak istiyoruz."

Etkinlikten fotoğraflar;

Arda Mevlütoğlu ve ekibi.
Çalıştay öncesi, konferans salonunda mentorlar sunum yaparken genel görünüm.
U. Murat Leloğlu ve ekibi.
Bülent Avenoğlu'nun, çalıştay öncesi sunumundan.