Bir pub ile süpermarket arasında bulunan bir kraliyet mezarlığı, İngiltere'nin Tutankhamun'un mezarına verdiği cevap olarak niteleniyor. İşçiler, 2003 yılında Essex, Southend yakınlarındaki Prittlewell'deki yol çalışmaları sırasında düzinelerce nadir eser içeren bir mezarı ortaya çıkardı. İnsan kalıntısı olarak diş minelerinin parçaları bulundu. Uzmanlar, mezardaki kalıntıların 6. yüzyıl Anglo-Sakson Prensi'ne ait olduğunu düşünüyor.Yaklaşık 4 metrekare ve 1 buçuk derinlikte ölçülmüş olan ahşap mezar kalıntıları, 40 nadir ve değerli eseri barındırmaktadır. Bunların arasında bir lir (eski bir arp) ve çok sayıda altın para, ahşap bir içme kabının yaldızlı gümüş boynu, dekoratif cam kaplar ve Suriye'den geldiğine inanılan bir büyük kulplu bardak bulundu. Her birinin, mezar ayininin bir parçası olarak mezarın içine yerleştirildiği fikri hakim.

Mezar Essex kralı Saebert'in kardeşi Seaxa'ya ait olabilir

<em>Kaynak; Mola</em>

Yöre sakinleri, yanına gömülen zenginlikler nedeniyle mezarın bilinmeyen sahiplerini Prittlewell Prensi ve Bling Kralı olarak tanımladı. Kalıntıların, Essex'in M.S. 604'ten M.S. 616'ya kadar Sakson kralı olan Saebert'e ait olduğu iddia edildi. Ancak karbon tarihlemesi ve diğer testler, mezarın ölümünden en az 11 yıl önce M.S. 575 ile M.S. 605 arasında inşa edildiğini göstermiştir.15 yıllık araştırmanın ardından arkeologlar, 'en iyi tahminlerinin' mezarın Saebert'in kardeşi Seaxa'ya ait olduğunu söyledi.

Mezar, diğer krallıklardan gelen hazineler dahil olmak üzere 40 eser içermektedir. Kaynak; PA

Hem Hristiyan adetleri hem de Hristiyanlık öncesi adetler bulunuyor

Tabutun başında bulunan altın varak haçların, gözlerin üzerine yerleştirildiği düşünülür. Bu da Hristiyan olduğu fikrini kesinleştirmekte. Ancak, mezar höyüğü, mezar eserleri ve ahşap oda gibi diğer cenaze gelenekleri Hıristiyanlık öncesi inanç ve gelenekleri yansıtmaktadır. Büyük olasılıkla özellikle mezar için yapılan altın kemer tokası, yüksek statüde bir bireyi gösteriyor. Ayrıntılı bir kapağı olan, son derece büyük dişbudak ahşapı tabutun, bir ceset ve diğer dünyevi eşyaları içine alacak kadar yeri bulunuyor. Tek başına 160 kg ağırlığında olacaktı. Tabutun büyüklüğü ve içindeki eşyaların yerleştirilmesi, boyunun yaklaşık 1.68 metre olduğunu gösterdi. Bir lordun sadık takipçilerine ve savaşçılarına bağışladığı bir gifstol (hediye koltuğu) olduğu düşünülen bir katlanır demir tabure bulundu.Mezardan çıkanlar;

Mezardan çıkan bir müzik enstrümanı-lir. Kaynak; Mola
<em>Altın süslemeli içme kapları kraliyet mezarında bulunan hazineler arasındaydı. Kaynak; Mola</em>
<em>Kaynak; Mola</em>

Mezar Hristiyanlığa geçiş dönemine ait

Mola'nın araştırma direktörü Sophie Jackson, "Hiç kimse 2003 yılında 'Tutankhamun'un mezarına eşdeğer' bir mezar keşfedileceğini beklemezdi" diyor. Jackson, devamında ise ekliyor: “Mezar, bir demiryolu ile bir yol arasında, özellikle de bir sınırda bulunuyor. Bulmak isteyeceğiniz bir yerde değil. Mezar, Hristiyanlığın İngiliz Adalarında “sadece emeklediği” zamanlarda gerçekten ilginç bir zamanın anlık görüntüsünü sağlıyor." dedi.Araştırma, odanın yeniden inşası için birlikte çalışan çeşitli alanlarda 40'tan fazla uzman tarafından yürütüldü. Bazı durumlarda, nesneler o kadar kötü bir şekilde aşınmış ki yalnızca toprak izlenimleri kalmıştır. Bu eserler, CT taramaları ve toprak örneklerinin mikroskopik analizini içeren teknikler kullanılarak dijital olarak yeniden inşa edilmiştir. Kurtarılan eserlerin bir kısmı Cumartesi'den itibaren Southend'deki Central Museum'da sergilenecek. Müze ayrıca araştırma hakkında bilgi içeren bir web sitesi ve mezarın etkileşimli bir şemasını kurdu.

Kimdir Tutankamon?

<em>Kaynak; Reuters</em>

Tutankamon, yaklaşık 3 bin yıl önce ölen Mısırlı bir kraldı. Mezarı, İngiliz Arkeolog Howard Carter tarafından 1922'de, Krallar Vadisi olarak bilinen bir alanda keşfedildi. En iyi korunmuş mezarlardan biriydi ve içinde 2 bine yakın nesne bulundu. Oda, Kral Tutankamon’un yaşamının ve ölümünün öyküsünü gösteren hazine ve ayrıntılı tablolar ile doluydu. Hazineler kataloglandıktan ve temizlendikten sonra, 1930'larda halka açıldığında mezarın kendisi bir turizm merkezi haline geldi.Kaynak; BBC