Türkan Saylan : yaraları saran kadın

Türkan Saylan en çok cüzzam hastalığıyla mücadelesiyle bilindi. Türkiye'de cüzzamın kontrol altına alınması için tedavisinin mümkün olduğunu gösterdi, Lepra Hastanesi açtı, yıllarca ücretsiz olarak hastalarına sağlık hizmeti verdi. Daha önceki dönemlerde cüzzam hastaları tecrit ediliyor toplumdan uzaklaştırılıyordu. Tedavisi için yeterli olanaklar yoktu. Bu durum cüzzam hastalarının toplumdan uzaklaştırılmasına sebep oluyordu. Türkan Saylan yaptığı çalışmalarla bunun önüne geçti.

Türkan Saylan'ın eğitim hayatı ve kariyeri

13 Aralık 1935'de İstanbul'da dünyaya gelen Saylan, çocukluk yıllarında Kandilli İlkokuluna başladı. Daha sonra Kandilli Kız Lisesi'nde eğitimini sürdürdü. Lise eğitiminden sonra İstanbul Tıp Fakültesine devam etti. 1963 yılında tıp eğitimini tamamlayan Türkan Saylan, SSK Nişantaşı Hastanesi’nde Deri ve Zührevi Hastalıklar alanında uzmanlığını yaptı. Daha sonra 1968 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı’nda Başasistan oldu. İngiliz Kültür Heyeti'nden kazandığı bursla İngiltere'de de eğitimini sürdürü. 1974'de Fransa'da ve sonra 1976'da tekrar İngiltere'de çalışmalar yapmaya devam etti.

Türkan Saylan 1972 yılında doçent ünvanını aldı. Çalışmalarına devam etti ve 1977 yılında da profesör oldu. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı görevini 1982-1987 yılları arasında sürdürdü. Bu süreçte ayrıca İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Lepra Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürlüğü görevine de başladı ve 2001 yılına kadar bu görevi de yürüttü. 1990 yılında ise “İÜ Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi”vın kuruluşunda çalışmalar yaptı. 1996 yılına kadar bu merkezin müdür yardımcılığını ve Kadın Sağlığı derslerinin koordinatörlüğünü yaptı. Dermatoloji Kliniği'nde çalışmalarını sürdüren Türkan Saylan, 21 yıl sürdürdüğü gönüllü Sağlık Bakanlığı İstanbul Lepra Hastanesi Başhekimliği görevinden sonra 13 Aralık 2002'de emekli oldu.

Türkan Saylan ve Cüzzam

Türkan Saylan 1976 yılından itibaren cüzzam olarak bilinen lepra hastalığıyla mücadele çalışmalarına başladı. Bu çalışmalarını ilerletmek için Cüzzamla Savaş Derneği ve Vakfını kurdu. Bu vakıf sayesinde binlerce cüzzamlı hastanın tedavi edilebilmesi için gereken yardımları topladı ve hızla bu hastaların tedavileri için çalışmalarını sürdürdü. Cüzzamla yürüttüğü mücadeleden dolayı 1986'da Hindistan'da "Uluslararası Gandhi Ödülü" verildi. Türkan Saylan Anadolu'da köy ve mezraları gezerek cüzzam hastalığını hem tedavi etti hem de hastaların toplumdan dışlanmasını, sosyal olarak sorunlar yaşamasına engel olmak için çalıştı. Cüzzamın tedavi edilebildiğini, bulaşmadığını anlattı.https://youtu.be/fIGAHpeug1sTürkan Saylan Dünya Sağlık Örgütü'nünde de lepra ile ilgili çalışmalar yapmış ayrıca Uluslararası Lepra Birliği'nin kurucu üyesi ve başkan yardımcısı olmuştur. Avrupa Dermato Veneroloji Akademisi üyesi olan Türkan Saylan, Dermatopatoloji Laboratuvarı, Behçet Hastalığı ve Cinsel Yolla Buluşan Hastalıklar polikliniklerinin kurulmasında katkıları vardır.

Türkan Saylan ve Kız Çocukları

Türkan Saylan, 1989 yılında kurulan Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD)'nin kurucuları arasındadır. ÇYDD ile yürüttüğü çalışmalarla kız çocuklarının eğitimleri için çalışmıştır. Kırsal kesimdeki çocukların eğitimi için projeler geliştirmiştir. Böylece eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, kız çocuklarının okula gitmesi, bu çocuklar için kitap, araç-gereç desteğinin sağlanması, çocuklarda okul öncesi eğitim ve lise mezunu mesleksiz kızlara meslek edindirme ve ekonomik özgürlüklerine kavuşması gibi amaçları olan projelerin sürdürülmesinde emekleri vardır. Türkan Saylan Kardelen Projesi ile binlerce kız çocuğuna ışık olmuştur.

Ergenekon davası kapsamında 13 Nisan 2009'da evi ve ÇYDD derneği binasına operasyon düzenlenmiş arama yapılmış, belge ve bilgisayarlara el konulmuştur. Daha sonra bu bilgisayarlara yüklenen dosyaların operasyon sonrası yüklendiği ortaya çıkmıştır.Türkan Saylan 18 Mayıs 2009 yılında mücadele ettiği kansere yenik düşmüş ve aramızdan ayrılmıştır. ÇYDD derneği Türkan Saylan'ı anmak ve hatırası için her yıl "Türkan Saylan Sanat ve Bilim Ödülleri" vermektedir.

Türkan Saylan'dan sözler

  • “Herkes istemez ama ben yaralarla uğraşmayı, temizlemeyi seviyorum”
  • "Hiç çekinmeyin, dokunun onlara çocuklar, dedim. Hastayı muayene ettikten sonra, ellerinizi bir güzel yıkarsanız, bir şeycik olmaz. Bakın ben yıllardır dokunuyorum, hastalık kaptım mı? Hastanıza uzaktan bakarak belki teşhiste bulunabilirsiniz ama hastanın gönlü de lazım size. Gönlünü kazanamazsanız, hastalığı kolayca yenemezsiniz. Dokunmak, sözcük olarak değmenin ötesinde, değiştirmek, duygulandırmak anlamını da taşır. Sevgiyle dokunduğunuz hastayı kendinize bağlarsınız, ona iyileşeceğine dair güven verirsiniz."
  • "Eğer bir yerlerde bilime, demokrasiye, barışa, aydınlığa aç bir çocuk senin ışığını bekliyorsa, sönmeye hakkın yoktur, ışıyacaksın! Ölüme saniyeler kalsa bile..."
  • "Her eğitimli kadının bu cumhuriyete borcu var."
  • “İçimizdeki bu olumsuz duyguları yenebilir, çocuklarımızı birazcık savaş karşıtı ve eşitliğe inanmış olarak yetiştirebilir miyiz acaba? Yoksa bu acımasız rekabet dünyasında ayakta kalabilmeleri için acımasız olmalarını mı öğütleyeceğiz hâlâ? Oysa dünyada herkese yer var, paylaşmasını bilirsek ve yetinebilirsek barış içinde yaşayabiliriz!”