Marmara Denizi’nde en bilinen denizanası türlerinden “pusula denizanası” görüldü. Akdeniz’de sıklıkla görüldüğü bilinen bu tür, Marmara Denizi’nde daha önce hiç bu kadar çok görülmemişti.Pusula Denizanası bilimsel adıyla “Chrysaora Hysoscella”, “Kuzey Denizi ve Akdeniz de dâhil olmak üzere kuzeydoğu Atlantik Okyanusu'nun ılıman bölgelerindeki kıyı sularında yaşayan yaygın bir denizanası türü” olarak tanımlanıyor. Deniz Biyoloğu Mert Gökalp ve ekibi, Marmara Denizi’nin derinliklerinde yaptığı incelemelerde çok sayıda pusula denizanasıyla karşılaştı.Bu görüntüler sosyal medyada paylaşılınca Türkiye’nin dört bir yanındaki denizlerde de bu canlı görüntülendi ve paylaşıldı.
“Bu Kadar Yoğun Olmalarını Beklemiyorduk”
Pusula denizanasının sualtından ilk görüntüsünü şahsi Instagram hesabından paylaşan deniz biyoloğu Gökalp, “Sudakizler-Masmavi Prens Adası çekimleri sırasında fark ettik bu nisan başı. Büyük Ada güneyinde dalıştan çıkarken 3 birey gördük. Ben bunu hiç beklemezdim çünkü geleceğini bilsem de bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum, bu kadar yoğun olmalarını beklemiyorduk” dedi.Şimdi Marmara’da suya giren herkesin düşünmesi gereken bir dert haline geldiğini belirten Gökalp, “Uzantılarının boyu 1-2 metre, saçakları 50 cm merkez disk ise 30-40 cm olabiliyor. Benim daha önce gördüğüm bireyler 5-10 cm merkez diske sahipti hep. Bu canlıyı ilk olarak İtalya ve Hırvatistan’da gördüm. Oradan akıntılarla ya da tankerle gelmiş olma ihtimali var. Bu kadar büyük bireyler olması gösteriyor ki Marmara’da oldukça mutlular. Marmara etkilenmemiş bir deniz olmasaydı sayıları bir anda bu kadar artmazdı. Marmara bizi her sene şaşırtmaya devam ediyor” diye paylaştı.
Pusula Denizanası Uzun İnce Uzantılarıyla Sokabilir
Pusula denizanasının özellikle Doğu Atlantik, Kuzey Denizi ve Akdeniz'in sularında bulunan bir denizanası türü olduğunu söyleyen Gökalp, “Pusula denizanası belirgin bir çan şeklinde vücuda sahiptir ve çapı genellikle 30 santimetreye kadar büyüyebilir, ancak tipik olarak daha küçüktür. Çan genellikle şeffaftır ve hafif mavi veya sarımsı bir renge sahip olabilir. Merkezden yayılan birkaç kahverengi, V şeklinde işaretlemeyle süslenmiştir ve adını buradan almaktadır. Bu işaretlemeler suda gördüğünüz zaman türün tanımlanmasına yardımcı olabilir” şeklinde açıkladı.Marmara denizinde sayıları birden artan bu tür hakkında detayları açıklamaya devam eden Gökalp şunları söyledi; “Pusula denizanasının uzun, ince ve narin uzantıları (tentakül) çanın kenarlarından uzanır. Bu uzantılar birkaç metre uzunluğa ulaşabilir ve stinging hücreleri denilen birçok sokma hücresiyle donatılmıştır. Bu sokma hücreleri, denizanasının savunma ve av yakalamada kullandığı mızrak benzeri yapılar barındıran yakıcı hücreler knidositleri içerir. Diğer denizanaları gibi, pusula denizanası su içinde ilerlemek için çan şeklindeki vücudunu kasarak ve gevşeterek hareket eder. Genellikle okyanus akıntılarına dayanarak hareket eder ve gel-gitlerle sürüklenir, ancak sınırlı yüzme yetenekleri gösterebilir. Akıntılar ve dalga hareketleri arasında paraşüt gibi açılan merkez diski sayesinde ve bu kasılmalar ile ilerlemeyi sağlarlar”.
Bu Denizanaları Soğuk Mevsimlerde Sıcak Sulara Göç Ediyor
Pusula denizanalarının genellikle sahil sularında, sığ koylardan açık okyanus bölgelerine kadar bulunabildiğini belirten Gökalp, “Genellikle yüzeye yakın bölgelerde görülebilirler. Popülasyonları zirve yaptığında bahar ve yaz aylarında gözlemlenir. Bu denizanalarının soğuk mevsimlerde sıcak sulara göç ettiği bilinmektedir” dedi.Pusula denizanasının uzantılarının 1.5 metre kadar olabildiğini ve bazılarının şeffaf olduğu için görünmeyebileceğine değinen Gökalp, “Bu özellikleüzücüler için bir miktar tehdit içeriyor. Bir dostum Urla’da Nisan ayında itibaren gelen pusulalar tarafından yüzme idmanlarında çok çarpıldığını bu canlı tarafından ama bu çarpmalara alıştığını belirtmişti. İdman sonrası hızlıca sirke ile tedavi ettiğini anlattı çarpılan bölgeyi. Denizanası yaz dönemlerinde ve İstanbul kıtalararası yüzme etkinliğinde boğazda olursa can yakacaktır” diye paylaştı.
“Özellikle Güney Marmara’da Yüksek Sayılara Ulaştığını Gözlemledik”
Pusula denizanası paylaşımlarını yaptığı andan itibaren pek çok arkadaşından Marmara’nın farklı noktalarından çeşitli haberler gelmeye başladığını söyleyen Gökalp, “Kuzey Marmara’da şu an için daha kısıtlı görülmekle birlikte özellikle Güney Marmara’da yüksek sayılara ulaştığını biz gözlemledik. Kapıdağ Yarımadasında bir dalışımızda 40 dakikalık bir süre içerisinde yaklaşık olarak 200-300 adet irili ufaklı pusula denizanası gördüğümüzü söyleyebilirim. Bu sayı oldukça fazlaydı, öyle ki denizanalarının yakıcı uzantılarından kaçabilmek için çok dikkatli olmalıydık. Allahtan çarpılmadan bu dalışı tamamladık” dedi.Sayılarının ilerde azalabileceğini belirten Gökalp, “Şu anda özellikle Güney Marmara’da bazı noktalarda aşırı sayıdalar. Deniz yüzeyi, deniz orta su katmanı zeminin hemen üstü ve kıyılar onlarla kaplı diyebilirim. Sayılarının maksimum seviyeye çıktıktan sonra azalmaya başlayacağını düşünüyorum ama bu ne zaman olur bilinmez, belki yazın belki de Eylül ayı ile birlikte sular soğumaya başlayınca” şeklinde yazdı.
Marmara Denizi’nde Gerekli Önlemler Alınmalı
Marmara Denizi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Gökalp, “Duyduğumuza göre 5 sene içerisinde Marmara’da yüzde 100 oranında ileri arıtma tesisi olacakmış. Öncelikle sormak isterim, çöküş yaşamadan önce bu kadar zamanı var mıdır Marmara’nın? Gözümle gördüklerim, her sene yinelenen karşılaştığımız vakalar (müsilaj, alg patlamaları, deniz anası istilası vd.), araştırmalardan gelen sonuçlara göre Marmara’da oksijensiz sahalar durumun korkutucu seviyede olduğunu bizlere gösteriyor. Ayrıca neden atıklarımızı denize vermek zorundayız, ne kadar arıtırsak arıtalım bu deniz yapısına yabancı bir su kaynağıdır. Ülkemizde su problemi de olduğunu düşünürsek neden atık sularımızı ayrıştırıp yeniden kullanım gibi metotları konuşmuyoruz? Görüyoruz ki denizlerimiz artık atıkları kaldırmıyor” ifadelerini kullandı.Kaynak: