Probiyotik S. aureus enfeksiyonları için önemli olabilir. Antibiyotiğe dirençli bakteriler önemli bir halk sağlığı tehdidi haline geldi. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en ölümcül bu tür, patojen Staphylococcus aureus olarak biliniyor. Bakteriler kana, akciğerlere, kemiğe veya derinin alt katmanlarına girdiğinde ciddi ve hatta ölümcül enfeksiyonlar meydana gelebiliyor.Ancak S. aureus burunda, cilt yüzeyinde ve bağırsakta da zarar vermeden yaşayabiliyor. Çoğu S. aureus enfeksiyonu, popülasyonun dörtte biri ila üçte biri arasında görülebilen bu semptomsuz kolonizasyon şeklinde başlıyor. Probiyotik ile S. aureus dekolonizasyonu (semptomsuz bakterileri ortadan kaldırmak) zararlı S. aureus enfeksiyonlarını önleyebilir.

Probiyotik S. aureus ilişkisi: Bağırsak Kolonizasyonu, Oral Antibiyotik Gerektiriyor

Önceki dekolonizasyon stratejileri, burundan veya deriden S. aureus'tan kurtulmak için topikal antibiyotikler veya antiseptikler kullanmıştı. Bu çabalar, muhtemelen bağırsakta S. aureus'u etkilemedikleri için sınırlı bir başarı elde ettiler.Bağırsak kolonizasyonu, oral antibiyotik gerektiriyor. Ancak bu, genellikle enfeksiyonları önlemeye yardımcı olan faydalı bağırsak mikroplarına zarar verme riski de taşıyor. Ayrıca daha fazla antibiyotik direncine yol açabiliyor.Daha önceki çalışmalarda, NIH Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nden (NIAID) Dr. Michael Otto liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi, başka bir bakteri türü olan Bacillus subtilis'in S. aureus kolonizasyonunu engelleyen moleküller salgıladığını bulmuştu. Canlı B. subtilis sporları içeren bir oral probiyotik, S. aureus'u farelerin bağırsaklarından kaldırdı. Bu gelişme, probiyotiklerin antibiyotiklerin getirdiği riskler olmadan S. aureus'u insan bağırsağından kurtarabileceğini düşündürdü.İnsan mikrobiyomu ve probiyotiklerin kanser ve ALS gibi hastalıklarda da önemi daha önceki çalışmalarla ortaya çıkarılmıştı.

Araştırma 115 Kişiyle Dört Haftada Gerçekleşti

Probiyotik S. aureus kolognizasyonuna etkisi araştırıldı. Araştırmacılar, Rajamangala Teknoloji Üniversitesi Srivijaya ve Prince of Songkla Üniversitesi'nden ortak çalışanlarla Tayland'da bir klinik deney yürüterek bu stratejiyi test ettiler. Ekip 600'den fazla kişiyi taradı ve bağırsaklarında, burnunda veya her ikisinde de S. aureus bulunan 115 kişi bulundu. Bunlar, dört hafta boyunca günlük olarak bir B. subtilis probiyotiği veya plasebo almak üzere rastgele atandı. Sonuçlar 1 Şubat 2023'te Lancet Microbe'da ortaya çıktı.Dört haftalık probiyotik tedavisinden sonra, bağırsak S. aureus'un temsilcisi olan dışkıdaki S. aureus yüzde 97 oranında azaldı. Burunda S. aureus ise yüzde 65 oranında azaldı. Araştırmacılar, bu iki bölge üzerindeki etkiler arasında, probiyotik tedavisinin insan vücudundaki S. aureus'un en az yüzde 95'ini ortadan kaldırdığını tahmin ediyor.Plasebo tedavisi alan kişilerde, bağırsakta veya burunda S. aureus sayıları değişmedi. Ekip, probiyotiği alan kişilerde mikrobiyom bileşiminde başka bir değişiklik bulamadı. Ayrıca tedavi ve plasebo grupları arasında yan etkiler açısından hiçbir fark görülmedi.

Böyle Bir Strateji Enfeksiyon Oranlarını Düşürmeye Yardımcı Olabilir

Probiyotik S. aureus kolonizasyonunu azaltıyor. Sonuçlar, B. subtilis probiyotiklerinin insan vücudundaki S. aureus kolonizasyonunu güvenli bir şekilde azaltabileceğini gösterdi. Böyle bir strateji, özellikle huzurevleri gibi yüksek riskli ortamlarda enfeksiyon oranlarını düşürmeye yardımcı olabilir. Bu çalışma aynı zamanda genel olarak S. aureus dekolonizasyonu için bağırsağı hedeflemenin önemini gösteriyor.Bağırsakta kolonizasyonun kaldırılması vücutta S. aureus'ta büyük bir azalmaya yol açıyor. Buna karşılık, burnu dekolonize etmek vücudun toplam S. aureus'unun yalnızca küçük bir bölümünü etkiliyor.Kaynak:https://www.nih.gov/news-events/nih-research-matters/probiotic-blocks-staph-bacteria-colonizing-people