Yangınların hala sönmemiş olması, halkımızın elinde çapası pet şişesiyle evini ormanını korumaya koşmasını görmemiz, orman canlarını kurtarmaya yetişemeyen gönüllüler, yanan ormanlarımızın yok olması yüreğimizi yakıyor.Çok ama çok canımız yanıyor. Acımız dinmiyor. Bu durum yalan ve yanlış bilginin daha hızlı yayılması için adeta bir besiyeri oluşturuyor.Bu sebeple temel ve önemli bir kaç bilgiyi buraya bırakacağım, lütfen okuyalım ve paylaşalım:1-) YANGINLARIN ÇIKIŞ SEBEBİYangınların çıkış sebebiyle ilgili sonuçlanmış bir soruşturma henüz görünmemekte. Bu sebeple de her bir gün farklı farklı provakasyona alet edilmektedir.Akdeni bölgesi yangın ekosistemine sahiptir. Yani bu ormanlar düzenli olarak yanar ve yenilenir. Ancak #iklimkrizi bu durumu değiştirmektedir. Havadaki nemin iyice azalması, sıcaklığın artması yangına meyilli alanları arttırırken çıkan yangınların söndürülmesini de zorlaştırmaktadır. Çıkan yangınlar bölgeye zarar verici seviyeye erişmektedir. Bu noktada akıl ve bilimi takip etmek buna göre hızlı ve etkili müdehale etmek önem kazanmaktadır.Yani bir terör faaliyeti bile olsa bu yangınların bu kadar büyümesinin temel sebebi #iklimkrizi 'dir. Bunu fırsat bilen provokatörler kullanmaktan kesinlikle çekinmemekte, yaşanan krizi daha da derinleştirmek için yangına karşı koruyamama zaafiyeti varmış hissi uyandırmaktalar.2-) YANGINLAR NEDEN SÖNMÜYOR?Yangınların sönmemesinde temel etken yine #iklimkrizi'nin etkisidir. Ancak hepimizin bildiği gibi havadan müdehale araçlarının eskisi gibi olmaması, yetersiz olması bizim yani insanların en kritik hatalarındandır.Yangına o bölgelerde yaşayan vatandaşlarımız ellerinden gelen her imkanla, gerekirse pet su şişesiyle müdehale ettiğini hepimiz görmekteyiz. Bunun sebebini iyi sorgulamak, bir daha vatandaşın bu duruma düşmemesi için ne yapmamız gerektiğini iyi anlamak zorundayız. Hangi tercihlerimiz bu yaşananlara sebep oluyor düşünmeli ve unutmamalıyız.Ayrıca hava sıcaklıklarının bu ay içinde her geçen gün artarak devam edeceği öngörülüyor meteorologlarca. Bu da demektir ki yangın riski ilerleyen günlerde de devam edecek. Bunun için hazır ve teyakkuzda olmamız gerekmekte. Ancak biz bambaşka şehirlerden nasıl hazırlıklı olabiliriz?3-) BEN NE YAPABİLİRİM?Bir vatandaş olarak yangın alanından uzakta yapabileceğimiz çok fazla bir şey bulunmuyor maalesef. Ben dahil pek çok kişi yangından zarar gören insan ve hayvanların yaralarını sarmak için aynı ya da nakti olarak çeşitli kurumlar üzerinden bağış göndermekte. Bunun dışında yapabileceğimiz en önemli şey ise YALAN VE YANLIŞ haber ve bilgilerin paylaşılmasına alet olmamak bunu gördüğümüzde çevremizdekileri uyarmaktır.Sizlere bu bilgilerden bazılarını paylaşmak istiyorum:

  • ORMANLAR SABOTAJLA YAKILDI.- Bu doğruluğu teyit edilmemiş bir söylem. Sıkça PKK'nın orman yaktığı şeklinde dolaşıma sokulan bir haber. Pek çok orman, Orman Genel Müdürlüğü ve Jandarma'nın gözetim ve takibinde. Gerek kaçakçılık, gerek illegal faaliyetler gerekse insan kaçakçılığı gibi durumlar sebebiyle genel olarak bu kurumlar bu bölgelerde orman bölgelerini ciddi bir şekilde takip etmekte, yaz aylarında ise yangınlar için daha fazla önlem almaktalar. Bu sebeple konu hakkındaki soruşturmaların sonuçları çıkmadan bu kadar kesin yargılarda bulunamamak gerekiyor. Çünkü iklim krizinin etkisinin açıkça görüldüğü bu afette, esas sorumlu olan iklim krizi ve geç müdehale durumunun gözden kaçırılması demek seneye de sonraki seneyede bu sorunu anlayıp çözme noktasında geri kalacağımıza bir işaret olacaktır.
  • KIZIL ÇAM ORMANLARI MARSHALL PLANIYLA ABD TARAFINDAN DİKİLDİ. BU YÜZDEN YANIYOR. - Bu tamamen yanlış bir bilgi. Akdeniz ekosisteminin temel bileşenleri makilikler ve kızıl çam ormanlarıdır. Bu ormanlar yüzbinlerce yıl boyunca bu şekilde evrimleşmiştir. Bu evrim sürecinde, reçineli ağaçlar olan kızıl çamlar ve çevresindeki makilikler sıkça çıkan yangınlara adapte olmuş bir şekilde evrimleşmiştir. Makiliklerdeki pek çok bitkinin tohumu yangın görmeden çimlenmemekte, yenilenmemektedir. PEKİ SORUN NE O ZAMAN? Sorun çok kısa süre içinde, bu ormanların adapte olamayacağı bir zaman zarfında İKLİMİN DEĞİŞMESİ, SICALIKLARIN ARTMASI ve YANGINLARIN SIKLAŞIP ÇOK ÇOK BÜYÜMESİDİR. Konunun Amerikayla ilgisi yoktur.
  • YANAN YERLERE MEYVE AĞACI DİKELİM! - Hayır, yanan yerler kendilerini yenileme kapasitesine sahiptir. Yangının büyüklüğü sebebiyle bu yenileme kapasitesi elbette hasar görmüş olabilir. Bu durumun tespiti ilgili ekologlar, yangın ekolojisi çalışan uzmanlar, iklim bilimciler ve orman mühendisleri tarafından yapılıp ormanın yenilenmesinde destekleyici çözümlerin belirlenmesi gereklidir. Sosyal medyada her aklına esenin öne sürdüğü fikirle ormanlar yenilenmez. Bu noktada ilgi çekmek için, daha yangınlar henüz sönmemiş yaralar sarılmamışken her şeyi yazmaktan çekinmeyen bu kimselere lütfen gerekli şekilde durumu bildiriniz.