Morca Mağarası, 1276 metre derinliği ve 5192 metre uzunluğu ile Türkiye'nin 3. derin mağarasıdır ve 2012 yılında keşfedilmiştir. Morca Düdeni olarak daa anılan bu mağara yeni keşfedilmekte ve derinliklerine inilmektedir. En kurak mevsimde bile Morca Mağarası 7 farklı kaynaktan gelen su ile beslenmektedir. Ana dal, serbestçe akan suya sahipken, 1165 metrede bulunan ve yeni keşfedilen Morca Labirenti daha karmaşık bir yapıya sahiptir ve bazı bölgelerinde yeraltı su seviyesinin etkisi görülebilir. Mağaranın genel morfolojisine baktığımızda, farklı morfolojik özelliklerin bir çeşitliliğini gösterir. Araştırmalar devam ettikçe, Morca Mağarası, Taşeli Platosu'nun jeolojik geçmişini ve jeomorfolojik gelişimini anlamada önemli veriler sunacaktır.
Taşeli Platosu ve Morca Mağarası'nın Jeomorfolojisi
Taşeli Platosu, Türkiye'nin güneyinde, özellikle Akdeniz Bölgesi'nde bulunan bir coğrafi oluşumdur. Bu plato, Akdeniz'e kıyısı olan bir bölgede konumlanmıştır ve çeşitli yüzey şekillerine ev sahipliği yapmaktadır. Özellikle Mezozoyik döneme ait kireçtaşlarının hakim olduğu bölgelerde karstik peyzajlar, dolinler ve diğer karst özellikleri bu platoda sıkça görülmektedir. Yüzey suları, yeraltına sızarak karstik süreçlere yol açar, bu da yeraltı mağaralarının ve derin vadilerin oluşumuna katkı sağlar. Taşeli Platosu, zengin yer altı su kaynaklarına sahip bir bölgedir ve tarım toprakları, madenler ve yeraltı su kaynakları gibi doğal kaynakları barındırır. Coğrafi konumu nedeniyle, bu plato hem tarım hem de turizm açısından büyük bir potansiyele sahiptir.Taşeli Platosu, genellikle Mezozoyik yaşlı kireçtaşları ve üzerlerini kaplayan Miyosen yaşlı kireçtaşlarından oluşur. Bu oluşumun üzerini kaplayan Miyosen kayalarında birçok küçük yatay mağara ve dolin bulunurken, Mezozoyik kireçtaşları üzerinde birçok dikey mağara ve karstik peyzaj türü bulunur. Ancak bu farklı jeolojik oluşumların temas noktalarında birçok çukur bulunsa da, bu çukurlar genellikle çakıl veya kil benzeri malzeme ile doldurulmuş veya tıkanmıştır. Morca Mağarası, bu havzanın çok büyük olmaması ve eriyen kar sularını sürekli olarak boşaltabilme yeteneği sayesinde fosilleşme veya tıkanma tehlikesinden korunmuştur.
Morca Mağarası'nın girişi 2120 metre rakımda yer almaktadır ve mağaranın en derin kısmına en yakın kaynaklar, platonun güney yamaçlarında 730 metre rakımda bulunmaktadır. Pleistosen dönemde Taşeli Platosu'nun hızlı yükselmesi nedeniyle bu plato üzerindeki drenaj ağı da yeraltında hızlı bir şekilde değişikliğe uğramıştır. Morca Mağarası'nın iç bölgeleri, Taşeli Platosu'nda bulunan bir dönemde deniz seviyesinin yaklaşık olarak 1500 ila 1600 metre yukarısında olduğu yerlerde yer almaktadır. Bu nedenle Morca'nın daha derin kısımları daha gençtir.Morca Mağarası'nın yönü yüzeyde doğal olarak meydana gelen arazi şekillerini takip eden nehirlerle benzer bir doğrultudadır. Bölgedeki nehir ve akarsular ise karların erimesi ile oluşur. Bu mağara bölgedeki karların erimesi sonucu oluşan bu sularla sularla beslenmektedir. Mağaranın oluşumu yüksek çözünürlük kapasitesine sahip ve bol miktarda çözünmüş karbon dioksit (CO2) içeren suyun etkisiyle gerçekleşir.
Morca Düdeni'nin Morfolojisi ve Speleojenezi
Morca Düdeni yani mağarası, bölgenin jeomorfolojik gelişimine, tabakaların eğimine, kayaçların litolojisine ve bölgenin tektonik özelliklerine bağlı olarak farklı morfolojik özellikler sergiliyor.Mağaranın ilk 150 metresi mikritik kireçtaşlarının varlığı nedeniyle genellikle yatay bir özelliğe sahip. Bu yatay mağara sistemi muhtemelen Kuvaterner öncesi bir döneme aittir. Ana mağara geçidine doğru ilerledikçe küçük dikey inişler ve birden fazla yan geçitler bulunmuştur. Mağaranın en çeşitlilik içeren bölgeleri de burasıdır. Bu da bu bölümün mağaranın en eski kısmı olduğunu söylememizi sağlar.Mağara yüzeye göre nispeten düzgün kaya özelliklerine sahip olan ve yüksek tavanlı dar yatay geçitlere sahiptir. Bu bölümde tabakaların eğimine bağlı olarak kısa inişler gelişir. Ayrıca, bu bölüm yer yer dikey yükseltiler veya eğimli geçişlere (pitch-ramp morfolojisi) sahiptir. Asılı kayaç katmanlarında yer alan kil içeren klastik birikintiler bulunur. Bu bölge geriye erozyon ve yatağının derinleşmesi yaşamıştır. Mağaranın küçük havzası çok yoğun akışların oluşmasını önlemiştir ve bu nedenle geçitler yer yer daralmıştır.
Mağaranın üçüncü bölümü, genellikle dar yatay geçitlerden oluşan, ancak iki büyük şaftın bulunduğu bir bölümü içerir. Bu bölüm, yaklaşık olarak 500 ila 700 metre derinlikte bulunur ve mağaranın en zorlu kısımları oluşturur. Bu alan asılı klastik birikintiler içerir. Mağaranın diğer bölgelerinde olduğu gibi, bu bölgede çökmeler ve tavan çökmeleri tarafından oluşturulan büyük odalar bulunur.Mağaranın dördüncü bölümü, dar geçitlerden sonra birdenbire genişler ve geçitler tamamen yataydır. Bu bölgede mağara geçitlerinin çöktüğü alanlar bulunur ve bu çökmeler tamamen yatay bir şekilde devam eder. Güneybatı yönlü bir geçidin sonunda su seviyesinin mevsimlere göre yükseldiği bir alana ulaşılır. Bu durum geçitlerin genişliği ve kayaçların şekli nedeniyle, suyun mevsimlere göre daha fazla etkili olduğu dönemlerde bu bölgenin su bakımından daha aktif olduğu anlamına gelir.Mağaranın bir yan geçidi olan "Morca Labirenti" olarak adlandırılan bölüm ise yan geçitlerin ve dar geçitlerin yer yer tırmanmayı gerektirdiği bir labirent gibi bağlantılı galerilerden oluşur. Bu bölümde 3 aktif sumpa bulunmuş ve keşifler hala devam etmektedir. Bu bölüm birçok yan geçidi içeren ve sadece bir kısmı haritalanmıştır. Bu labirent benzeri geçidin sonunda şaşırtıcı bir şekilde küçük bir şelale ve son sumpa keşfedilmiştir. 2020 itibarıyla bu mağaranın en derin noktasıdır ve 1276 metre derinliğe sahip olan son sumpadır.
2020 keşfinin sonunda, Morca Türkiye'nin üçüncü en derin ve altıncı en uzun mağarasıdır. Gelecekteki keşiflerle uzunluğun ve derinliğin artması muhtemeldir. Mağarada sürekli olarak karşılaşılan dar geçitler, mağaranın ana su sistemiolarak atlanmış veya genişletilmiştir. Mağaranın tek bir çıkıştan değil, yılın en kuru döneminde bile 7 farklı çıkıştan beslendiği gözlemlenmiştir; bu da Morca'yı önemli bir mağara sistemi haline getirir. Mağara suyunun, Taşeli Platosu'nun güney yamaçlarında bulunan kaynaklardan tahliye edildiği tahmin edilmektedir. Bu tahliyenin Morca'ya ait olup olmadığını belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. Mağarada yer altı su seviyesinin, platonun güney yamaçlarındaki kaynak seviyelerinin 110 metre üzerine kadar ulaştığı gözlemlenmiştir. Çukurpınar ve EGMA çukurları, Morca ile aynı plato üzerinde bulunmasına rağmen, yeraltı su seviyesi bu bölgede özellikle doğudaki dere yataklarının kazımaları nedeniyle çok daha düşüktür. Ancak tektonik çizgilerin etkisiyle yeraltı su seviyesi kısa mesafelerde de önemli farklılıklar gösterebilir.Morca Mağarası'nın jeomorfolojik gelişimini ve Taşeli Platosu'nun jeomorfolojik gelişimini anlamak için mağarada gerçekleştirilen speleogenetik araştırmalar aracılığıyla bu bölgenin evrimsel süreçleri anlaşılmıştır. Mağarada gerçekleştirilecek yeni çalışmalar, bu teorilerin daha fazla destek bulmasına yardımcı olacaktır.
Morca Mağarası ve canlılar
Türkiye'nin güney bölgesinde bulunan Anamur İlçesi'nde 2012 yılında keşfedilen Morca Mağarası'nda 2022 yılında yeni bir Gammarus türü tatlı su karidesi keşfedilmiştir. Bu yeni tür diğerlerinden farklı olan belirgin morfolojik özelliklere sahiptir. Görme yetisini yitirmiş, renksiz (pigmentsiz) bir vücuda sahiptir ve vücudun yüzeylerinde olduğu kadar başta, koksal + epimeral levhalar üzerinde ve pereopod V ila VII'nin bazal segmentlerinde de yoğun bir şekilde bulunan setalardır. Ayrıca, anten I'in flagella segmentlerinde estetaskları anımsatan minik oluşumlar da gözlemlenmiştir.
Setoza sahip meso+metasome segmentleri bulunması nedeniyle, Gammarus morcae n. sp., tipik Gammarus cinsinin türleri yerine Echinogammarus berilloni grubuna benzerlik gösterir. Bununla birlikte, diğer karakter kombinasyonları (gözlerin eksikliği, renksiz beden, vücut uzunluğu vb.) ile birlikte uropod III'ün yapısı ve donatımı da dahil olmak üzere benzersiz özellikler kombinasyonuyla onlardan ayrılabilir. Bu keşif Türkiye'nin derin mağaralarında bulunan zengin biyoçeşitliliği ve benzersiz adaptasyonları vurgulayarak evrimsel süreçlerin incelenmesi için doğal laboratuvarlar olduğu düşünülebilir.
Morca Mağarası hakkında 10 temel bilgi
- Konumu: Morca Mağarası, Türkiye'nin güneyinde, Taşeli Platosu'nun bulunduğu Toros Dağları'nda yer almaktadır.
- Boyutları: Mağara, toplamda 1276 metre derinliğe ve 5192 metre uzunluğa sahiptir, bu nedenle Türkiye'nin 3. en derin düdeni ve en uzun mağaralarından biridir.
- Oluşumu: Morca Mağarası, Miyosen ve Jura-Kretase dönemlerine ait kireçtaşlarının temas noktasında yer alır. Mağara, bu platonun Plio-Kuaterner döneminde hızlı yükselmesi nedeniyle vadose bölgesinde derinleşmiştir.
- Suları: Morca, yedi farklı kaynaktan gelen sularla beslenir. Bu nedenle, en kurak dönemlerde bile mağara suyla dolu kalır.
- Jeomorfoloji: Mağara, Taşeli Platosu'ndaki farklı jeomorfolojik özellikleri anlamak için önemli veriler sağlar. Bu veriler, bölgenin coğrafi evrimini anlamak için değerlidir.
- Morfoloji: Mağara içinde farklı morfolojik özellikler bulunur. Örneğin, bazı bölgelerde vadose ve phreatic özellikler görülürken, mağaranın derinliklerindeki yeni bir yan geçit olan Morca Labirenti, labirent şeklindedir ve bazı bölgelerde epifreatik özellikler gösterir.
- Su Kaynakları: Bu mağara bölgedeki karların erimesi sonucu oluşan bu sularla sularla beslenmektedir. Mağaranın oluşumu yüksek çözünürlük kapasitesine sahip ve bol miktarda çözünmüş karbon dioksit (CO2) içeren suyun etkisiyle gerçekleşir.
- Zenginlik: Morca, jeolojik ve morfolojik olarak çeşitlilik bakımından zengindir.
- Derinlik: Mağara, Türkiye'nin en derin mağaralarından biridir ve 2020 yılında yapılan keşiflerle 1276 metre derinliğe ulaşılmıştır.
- Keşifler: Morca Mağarası, sürekli olarak keşifler yapılan bir mağaradır. Gelecekteki keşiflerle hem uzunluğunun hem de derinliğinin artması muhtemeldir. Mağara, sadece bir kaynağa değil, en kurak dönemlerde bile yedi kaynaktan su alarak önemli bir mağara sistemidir.
2023 yılı Morca Mağarası etkinliğinin ana hedefleri
- Keşiflerin Genişletilmesi: Mağaranın 1040 metre derinliğinin altında keşfedilmeyi bekleyen yaklaşık 10 yan galeri ve baca benzeri geçitler bulunmaktadır. Bu galerilerden biri zaten 80 metre tırmanılarak keşfedildi ve daha fazla keşif potansiyeli taşıyor. Diğer yan galeriler ise henüz tam olarak araştırılmamıştır ve bu bölgelerin keşfedilmesi ve incelenmesi hedeflenmektedir.
- Mikrobiyolojik Araştırmalar: 1090 metre derinlikteki bir yan galeriden bakteri ve mantar örnekleri toplama amacı bulunmaktadır. Ayrıca ana galeriyi besleyen yaklaşık 3 ila 4 farklı su kaynağından su ve çamur numuneleri alınması planlanmıştır.
- Biyolojik Çalışmalar: Mağarada bulunan canlılardan örnekler almak ve bu örnekleri detaylı incelenmesi amaçlanmıştır.
- Dökümantasyon: Mağaranın 1040 metre sonrasını fotoğraflama ve video ile belgeleme konularına da odaklanılması planlanmıştır.
- Diğer Mağaraların Araştırılması: Morca dışındaki çevrede bulunan diğer mağaraların keşfi ve belgelenmesi hedeflenmiştir.
Kaynaklar:Günhan, Ümit (1 Ocak 2022). "Morca Cave and its speleogenesis". Proceeding of the 18th UIS Congress - Volume II Explorations & History.ÖZBEK, MURAT and AYDIN, GÖKHAN (2023) "A new amphipod from the depths of the Morca Sinkhole (Anamur, Türkiye): Gammarus morcae n. sp. (Amphipoda: Gammaridae), with notes on cavernicolous amphipods of Türkiye," Turkish Journal of Zoology: Vol. 47: No. 2, Article 4. https://doi.org/10.55730/1300-0179.3118Available at: https://journals.tubitak.gov.tr/zoology/vol47/iss2/4https://www.morcaexpeditions.org/about