Kültür eti, gelecekte hepimizin sofrasında olabilir mi? İngiltere'deki Bath Üniversitesi'nde doku mühendisliği uzmanları, hayvan hücreleri yetiştirerek kültür eti üretmeye çalışıyor.Kültür eti ya da diğer bir ifadeyle laboratuar eti yapmak için inek, domuz gibi bir hayvandan biyopsi alınır. Daha sonra, bu numuneden elde edilen kök hücreler glikoz, amino asitler, vitaminler ve minerallerden oluşan bir çözelti ile beslendikleri bir laboratuarda bir biyoreaktöre yerleştirilir.Hücre ve besin maddelerinin belirli şartlardaki bu karışımı, hücrelerin kültürlenmiş et oluşturacak olgun kas hücrelerine dönüşmesine izin vermektedir.Bu işlemendüstriyel ölçekte yeniden üretilebiliyorsa, yakın zamanda et yiyiciler bir hayvanın kesilmesine ihtiyaç duymadan et tedarik edebilir. Kültür etinin mevcut dokusu, sosislere ve burgerlere en uygun haldedir. Biftek ve pastırmada da kullanılacağı umuluyor.İngiltere'nin bu alanda önde gelen uzmanı Dr. Marianne Ellis'in liderliğindeki proje, kültür etinin etkin bir şekilde üretilmesine odaklanıyor.Laboratuarda yetiştirilenet ürünleri İngiltere'de henüz satışta değil, ancak ABD'deki bazı şirketler burger ve köfte de dahil olmak üzere yenilebilir ürünler üretti ve rekabet başladı bile.Bath Üniversitesi'nden biyokimya mühendisi Dr. Marianne Ellis, İngiltere'de kültür eti üretiminde en gelişmiş şirketin Mosa Meat olduğunu ve bu etleri süpermarketlerde 4 ila 5 yıl içinde göreceğimizi söyledi. Dr. Ellis, kültür etinin şu anda geliştirilmesinin çok pahalı ve yoğun enerji gerektirdiğini vurguladı. Dr. Ellis ve ekibi, kültür etinin geleneksel etlerle aynı fiyatta olması için gereken maliyetleri ve enerjiyi azaltmaya çalışıyor.
Küresel ısınmaya karşı kültür eti üretimi
Araştırmacılar, laboratuvarda yetiştirilen etin bir çok avantajı olduğuna inanıyor. Biliminsanları, dünyanın gelecekteki gıda ihtiyaçlarını karşılamada ve küresel ısınmayla mücadele çabalarının bir parçası olarak sera gazı emisyonlarını azaltmaya yardımcı olduğunu söylüyor.
Dr. Ellis, kültür etinin küresel ısınmayla ilişkisine değindi. Ellis, “Kültür eti gibi bir şey yemenin en büyük avantajı küresel ihtiyaçlarımızı ve hem gıda güvenliğindeki hem de iklim değişikliğindeki küresel zorluklarımızı ele almasıdır. Küresel nüfusumuz büyüyor ve mevcut gıda üretim yöntemlerimiz herkesi beslemek için ihtiyacımız olanı üretmeye ölçeklenmeyecek. Nüfusu 2050'ye kadar beslemek için 60 milyon ton protein gibi bir şeye ihtiyacımız var ve şu anda yaptığımız gibi devam edemeyiz. Bu kültür eti, bunu çözmenin bir yoludur. Geleneksel et üretimine kıyasla bu yöntem çok daha az sera gazı emisyonuna, daha az su kullanımına, daha az toprak kullanımına ve daha düşük enerji kullanımına sahiptir." şeklinde açıklama yaparak çalışmanın önemine vurgu yaptı. Kaynak; Phys.org