Kuantum teknolojileri hakkında bir hikaye yarışması, şu sıralar devam ediyor. Yarışmayı, ülkemizin ilk kuantum topluluğu olan QTurkey ekibi düzenliyor. QTurkey ekibinden olan, ODTÜ Fizik bölümünden araştırma görevlisi Zeki Can Seskir ile bir söyleşi yaparak, QTurkey'i ve yarışmayı konuştuk.Önemli bir not; “2040 Yılında Kuantum Teknolojiler Hayatımızı Nasıl Etkileyecek?” başlıklı yarışmanın son başvuru tarihi 25 Aralık 2019.

  • QTurkey’i kuran çekirdek ekip kimlerden oluşuyor?

Zeki Seskir: "Mayıs ayında ODTÜ CoZone’daki etkinliği ODTÜ’den Dr. Hande Alemdar, Letonya’dan Dr. Abuzer Yakaryılmaz ve ben düzenledik. O etkinlikle beraber aramıza şu an Özyeğin Üniversitesi’nde görev yapan Dr. Özlem Salehi Köken ve Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nde görev yapan Dr. Ahmet Çevik de katıldı. Ancak lisans ve yüksek lisans düzeyinde eğitimlerini sürdüren pek çok öğrenci arkadaşımız da ekibe hızla dahil oldular."

  • Bir kuantum topluluğu kurma fikri nereden ve nasıl geldi? Ardından nasıl organize oldunuz?

Zeki Seskir: "Fikrin birkaç çıkış noktası var. Kendi adıma olan kısmı, ODTÜ Bilim ve Teknoloji Politikası Çalışmaları bölümünde yaptığım yüksek lisans tezinin bulgularına dayanıyor. Türkiye’nin kuantum teknolojileri adına en geride olduğu iki nokta, farkındalık ve araştırmacı sayısında kritik kütle. Türkiye’de bu alanda çok iyi araştırmacı hocalarımız var ancak sayıları çok az ve kuantum teknolojilerini topluma tanıtacak zamana da sahip değiller. O nedenle böylesi bir oluşumla hem alana gençlerin ve öğrencilerin ilgisini çekmek, hem de bu yaklaşmakta olan tekno-ekonomik paradigma dönüşümüne bir nebze de olsun toplumsal olarak birlikte hazırlanabilmek fikrin temeli diyebiliriz.Bir diğer çıkış noktasıysa Letonya’da yaşayan Dr. Abuzer Yakaryılmaz’ın QDrive projesi. Batı Avrupa’da bu alanda çok gelişme yaşanıyor ve kaynak var ancak Doğu Avrupa yetişmiş insan ve kaynak bakımından daha zayıf. Abuzerlerin ekibi buna binaen QDrive isimli bir proje geliştiriyorlar; amaç, doktora öğrencileriyle arabaya atlayıp bir yaz boyu çeşitli Doğu Avrupa ülkelerini gezip ücretsiz eğitimler vermek. Bundan Hande Hoca üzerinden bizim de haberimiz olunca neden ilkini Türkiye’de yapmayalım dedik. Elbette buraya arabayla gelmek manalı olmayacağından gerekli ayarlamalar için ODTÜ Teknokent’e gittik. Sağolsunlar ciddi anlamda destekte bulunup bize sponsorlar buldular. Alana ilgi duyduğunu bildiğimiz öğrenciler de etkinlikte mentor olmaları konusundaki ricalarımızı kırmadılar ve başarıyla bu işin altından kalktılar. Mayıs ayında ODTÜ CoZone’da düzenlediğimiz ilk etkinlikle de fiilen aslında bu komünite hayata geçmiş oldu."

  • QTurkey olarak amaçlarınız ve hedefleriniz neler?

Zeki Seskir: "Amacımız Türkiye’de kuantum teknolojilerine dair ilgi ve bilgi seviyesinin yükselmesine katkıda bulunmak, konuya ilgili insanlar için bir toplanma alanı ve sosyal ağ görevi görebilmek. Hedefimiz ise şimdilik 2020’ye kadar 10 adet 'Kuantum Programlamaya Giriş Atölyesi' düzenleyerek ilgili kitleye kuantum programlamaya dair giriş düzeyinde de olsa bir yetkinlik kazandırabilmek. Aklımızda pek çok fikir ve proje var ancak tamamen gönüllü bir ekip olarak hem kaynak sıkıntısı çekiyoruz hem de herkesin başka işleri oluyor."

Türkiye'de kuantum farkındalığı azaltılmalı. Peki neden?

  • Türkiye’de kuantum bilinen bir konu mu?

Zeki Seskir: "Tez esnasında görüşme yaptığım bir hocamız Türkiye’de kuantum alanında olan farkındalığı azaltmak gerektiğini söylemişti. Bilinen ama çok yanlış bilinen bir konu. Google’da 'kuantum programlama' diye aratınca birkaç ay önceye kadar kuantum düşünce teknikleri siteleri çıkıyordu. En azından şimdi bizim yazılar çıkmaya başladı fakat elbette yeterli değil. Dünyada bu alanda bir içerik patlaması varken Türkiye’de ne yazık ki çok zayıf durumdayız. Yine son birkaç aydır bir şeyler oluyor ama gelişmiş dünya ülkelerine kıyasla komik düzeyde az."

  • Şu ana kadar topluluğa ilgi nasıl? Yorumlar, mesajlar geliyor mu?

Zeki Seskir: "İlgi yüksek ve düzenli olarak yorumlar-mesajlar geliyor. Sayımız da artıyor. İlk başta bir WhatsApp grubu açmıştık ilgilenenleri aldığımız, orada 100 kişiye yaklaştık. Pek çok insan destek olmak istediklerini belirten mesajlar attılar sağolsunlar. Daha çok genç bir oluşumuz. O nedenle 2020’ye kadar kendi yetkinliklerimizi keşfedip, geliştirerek sayımızı artırarak olası ‘büyük projeler’ için sonrasını düşünüyoruz."

2040 yılında sizce kuantum teknolojileri hayatımızı nasıl etkileyecek?

  • Hikaye yarışmasından bahsedebilir misiniz? Neden insanlardan bu konuda bir hikaye yazmalarını istiyorsunuz?

Zeki Seskir: "Hikaye yarışması fikrinin sahibi ve sponsoru gençlik alanında uzun yıllardır çalışmaları olan Ahmet Ateş abimiz. Şu an Almanya'da L4Y Learning For Youth isimli bir firması var. Kendisiyle daha önce Erasmus+ kapsamında düzenlenen 'Across the Universe' isimli projede birlikte çalışıp kuantum kozmoloji üzerine eğitim vermiştim. Bizim QTurkey’den haberdar olunca konuyla ilgili gençlerin ilgisini çekebilecek bir fikre sponsor olmak istediğini söyledi ve bunun üzerine yarışma fikri ortaya çıktı. Amacı bu nedenle onun yanıtlamasını isterim;"“Amaç: Uzay yolu dizisini, Geleceğe Dönüş filmlerini izleyen gençlerin o sırada bilim kurgu olan bu teknolojileri büyüdüklerinde hayata geçirmeleri ile aynı. Kuantum konusunda gençler arasında farkındalığı artırmak. Daha çok genci hızla gelişecek bu alana yönlendirmek.

  • Yarışmaya katılım şu ana kadar nasıl?

Zeki Seskir: "Katılım şimdilik düşük. Çıkar çatışması olmaması adına QTurkey ekibinden kişilerin katılmasına izin vermedik, böyle olunca da alanla ilgilenen gençlerin çoğu baştan diskalifiye oldu. Eğer yeterli başvuru 25 Ekim’e kadar gelmezse süreyi 25 Aralık’a kadar uzatmayı düşünüyoruz."

Zeki Seskir kuantum Internetin altyapısı için çalışıyor

<em>Fotoğraf; STS Turkey</em>

Ardından Zeki Seskir ile kişisel çalışmaları üzerine konuştuk.

  • Bireysel çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Şu an ne üzerine çalışıyorsunuz ve geleceğe yönelik neler yapmak istiyorsunuz? Hangi konuda ilerlemek, katkı sağlamak istiyorsunuz?

Zeki Seskir: "Şu an ODTÜ Fizik Bölümünde doktora çalışmalarımı 'Kuantum Ağlarda Yereldışılık Testleri' diye Türkçe’ye çevirebileceğim bir alanda sürdürüyorum. Şu an geliştirilmekte olan kuantum Internetin altyapısını oluşturacak olan kuantum ağlarda dolanıklık dağıtımının test edilmesine yönelik kuramsal çalışmalar diyebiliriz.Bir yandan da kuantum teknolojilerinin fizik veya mühendislik temelli olmayan; toplumsal, akademik ve politika bazlı yanlarına yönelik küçük araştırmalar yapmaya çalışıyorum. Örneğin bu hafta arxiv’a koyduğumuz bir çalışmada şimdiye kadar kuantum teknolojileri üzerine yayınlanmış 50 binin üzerinde akademik makalelerin bir analizini yapıp literatürde hangi kavramların birlikte kümelendiğini gösterdik. Ayrıca bunlar üzerinden bir zaman analizi gerçekleştirip çeşitli kavramların ne zaman önem kazanıp ne zaman modasının geçtiğini çıkardık. Böylece mevcut olarak önem arz eden birkaç konuyu da belirleyebilmiş olduk."

  • Bilimin halka duyurulması için siz de çabalayan bir araştırmacısınız. Medium’da hesabınız var ve daha önce sizin bir yazınızdan faydalanmıştım. Bilim iletişimi hakkında ne söylemek istersiniz?

Zeki Seskir: "Aslında bu konuda iki temel yaklaşım var; 'bilim iletişimi' ve 'popüler bilim yayıncılığı' diyebiliriz. Düzensiz’deki blogda ikisinden de biraz biraz yapmaya çalışıyoruz. Bazen yeni yayınlanan bir makaleyi alıp olabildiğince basitleştirerek anlatmaya çalışıyorum (bilim iletişimi), bazen de bilimsel bazı gelişmeleri alıp onları popülerleştirip toplumsal etkilerini göstermeye çalışıyoruz; örneğin, kuantum bilgisayarlar şifrelerimizi kıracak mı, trafik sorunlarını çözecek mi, ne kadar pahalıya patlayacaklar gibi direkt olarak bilim iletişimi sayılamayacak başlıklar."

Seskir ve arkadaşları bilimsel içerik havuzu oluşturmak istiyor

"Düzensiz elbette bunun için çok uygun bir platform değil, neredeyse beşinci senesini doldurmuş ve genel olarak ekonomi-teknoloji-siyaset odaklı bir blog. Bu nedenle QTurkey olarak bir 'Popüler Bilimsel İçerik Havuzu' projesi başlatmaya çalışıyoruz; konuyla ilgili yazı yazmak isteyen arkadaşlardan yazıları toplayıp değerlendirip okunabilirliklerine dair yazarla birlikte çalışacağımız bir girişim. Ardından bu havuzda toplanan yazıları isteyen popüler bilim platformunun alıp kullanabileceği formatlarda paylaşıma hazır hale getireceğiz. Türkiye’de popüler bilim yayıncılığı para ve şöhret için değil gerçekten insanlara fayda sağlamak için insanların dahil olduğu bir alan. Bu nedenle şimdiye kadar konuştuğumuz hiç kimseden 'yalnızca bizim platformda olmazsa yazıları yayınlamayız' gibi bir tepki görmedik. Aksine genelde bu fikri paylaştığımız platform yöneticileri memnun olup beğendiler. Henüz ortada gerçek bir havuz olmasa dahi en azından ortak iş yapma kültürü ve bilim sevgisinin popüler bilim ve bilim iletişimi alanlarında ciddi fayda sağlayabileceğini görmek sevindirici. Sizlere de bu konuya duyduğunuz ilgi ve yaptığınız katkılardan ötürü kendim adına teşekkür ederim."