Kelebekler güzellikleriyle dikkat çeken böcekler. Bu sebeple koleksiyoncular ve hobi olarak ilgilenenler kelebekleri doğadan toplayarak cam muhafazalarda saklamayı seviyorlar. Ancak sadece zevk için doğadan canlıların toplanması ne kadar doğru? Günümüzde kelebekleri doğadan toplayıp cam kavanozlarda saklamanın yerini, onları açık havada gözlemlemek almaya başladı. Bunun yanı sıra artık canlıların doğal ortamlarında korunması da en iyi koruma yöntemlerinden biri olarak kabul ediliyor. Geçmişte yaşanan bir olay, aslında doğanın ne kadar farklı işlediğine ve canlıların nasıl korunabileceğine dair önemli ama gizli kalmış noktaları gösteriyor.

Dişi Büyük Korubeni; © David Tipling / naturepl.com

Bir kelebek hikayesi

19. yüzyılın sonlarında İngiltere'de Büyük Korubeni ismiyle bilinen Phengaris arion (Maculinea arion) türü nadir kelebeğin sayısında ciddi azalmalar yaşanıyor. Bu azalmanın önü alınamıyor, hatta her geçen yıl kelebeklerin sayısı azalıyor. Bu süreçte Büyük Korubeni kelebeklerinin yok olmasını başlatan esas sebebin aşırı toplama olduğu düşünülüyor. Daha sonra türün yok olmaması için kelebeğin yetiştiği çimenlikler korumaya alınıyor, otlatma faaliyetleri durduruluyor. İnek ve diğer otlayan hayvanlar bölgeden uzaklaştırılıyor. Daha yeşil, daha çimenlik alanlarda kelebeklerin sayısının artması umuluyor. Ancak bu koruma önlemi hiç de beklenen etkiyi yaratmıyor. Büyük Korubeni kelebeklerinin 1970'lerde sayıları sadece bir iki koloniye yani neredeyse 250 bireye kadar düşüyor. Daha sonraysa bölgede iki yıl üst üste sıcaklığın arttığı yıllar yaşanıyor ve Büyük Korubeni kelebekleri bu bölgede tamamen yok oluyor.Bu kelebeklerin nesilleri yok olduktan sonra, konuyla ilgili daha ciddi araştırmalar yapıldı ve yeni koloniler farklı önlemler alınarak İngiltere'nin bu bölgesine yerleştirildi. Şimdi mutlu mutlu uçuyorlar yine. Peki kelebekler şimdi nasıl korunuyor? Bunu anlamak için Büyük Korubeni'nin hayat hikayesine bakmamız gerekiyor.

Karıncanın ilgilendiği kelebek larvası. © John Mason / <a href=

www.ardea.com">

Zorunlu karınca yiyen

Büyük korubeni kelebeklerinin ilginç bir hayat hikayesi var. Yumurtadan çıkan minik tırtıllar ilk olarak yabani kekikle (Thymus praecox) beslenirler. Biraz büyüyen tırtıllar daha sonra kekik üzerinden toprağa atlarlar. Bunu yapmalarının bir sebebi vardır. Topraktaki Myrmica cinsinden karıncaların, kendilerini bulmasını isterler. Çünkü hayatları bu karıncalara bağlıdır. Toprağa düşen kelebek larvasını bulan Myrmica karıncası, bir süre bulduğu larvayla ilgilenir. Büyük Korubeni larvası, vücudundan balözü salgılar ve karıncanın kendisiyle ilgilenip bu balözünü emmesini sağlar. Daha sonra Korubeni larvası, karıncanın kendisini "karınca larvası" sanması için ikna edici şekillere girer. Böylece Korubeni larvası, karıncanın kolonisine girebilir ve oradaki karınca larvalarını yiyerek beslenebilir. Bu süre 9-10 ay kadar sürmektedir. Eğer kelebek larvası bir karınca kolonisine taşınmazsa beslenemez, yaşayamaz ve ölür. Karınca kolonisinde, karınca larvalarını taklit eden bu kelebek larvası özel kokular da salgılar. Böylece karıncalar kendisiyle özel olarak ilgilenir ve bu yabancı larvayı fark etmezler. 9-10 ay boyunca karınca kolonisi içinde, karınca larvalarını yiyerek beslenen kelebek larvası, yaz aylarına doğru pupa oluşturur, erişkin bir kelebek olarak pupadan çıkar ve karınca kolonisinden uzaklaşır.

Çiftleşen Büyük Korubeni çifti, © Martin Warren / British Butterfly Conservation Society Ltd

Doğru karınca

Bu karmaşık görünen hikayede Büyük Korubeni kelebekleri için en önemli noktalardan biri, doğru karıncayı ikna etmek ve doğru karınca yuvasına gitmektir. Myrmica cinsinden olan Myrmica sabuleti buradaki türler için önemli olan karıncalardır. Eğer büyük koru beni larvaları, M. sabuleti yerine M. scabrinodes karıncalarının yuvasına taşınırsa yaşama şansı çok düşük olur.Peki doğru karıncaların burada olmasını sağlayan nedir? Mikroiklim dediğimiz faktör burada önemli bir etkendir. Eğer bu ortamda otlar uzunsa ve toprak yüzeyi daha serinse, bölgede M. sabuleti yerine daha çok M. scabrinodes karıncası bulunur. Yani otların uzunluğu burada hangi karıncanın bulunacağını doğrudan etkilemektedir. Eğer burada inekler otlamazsa ve otlar daha uzun olursa, Büyük Korubeni için önemli olan M. sabuleti de ortamda bulunamaz.

Doğru koloni

Sadece doğru karınca türüyle ilişkiye geçmek Büyük Korubeni kelebeklerinin hayatta kalması için yeterli değildir. Doğru koloniye de gitmeleri gerekmektedir. Eğer Büyük Korubeni kelebekleri, kraliçe karıncanın güçlü olduğu eski bir yuvaya giderse çabuk fark edilir ve işçi karıncalar tarafından öldürülürler. Yeni yanmış çayırlıklardaki M. sabuleti karınca kolonileri daha yenidir ve kraliçe daha az gelişkindir.

Kelebeği korumak

19. yüzyılda aşırı toplamayla başlayan, daha sonra sıcak yılların, iklim değişikliğinin etkisiyle ve yanlış koruma yaklaşımıyla yok olan Büyük Korubeni kelebekleri, daha sonra tekrar bu bölgelere aşılanmıştır. İsveç'ten getirilen beş kolonin korunduğu alanda, hayvanlar otluyor, karıncalar gezmeye devam ediyor.Hayvanların otlaması ve çayırların belli bir kısalıkta kalması bu kelebeklerin hayatlarını sürdürmeleri için büyük bir önem taşıyor. 2006 yılında, İngiltere'de yapılan çalışmalar tahmini 10.000 bireyin 11 bölgede yaşadığını göstermiştir.

Mirmekofili Nedir?

Mirmekofili, Latince karınca-sevgisi anlamına gelmektedir. Doğadaki karınca ve diğer organizmaların arasındaki genel olarak mutualistik, parazitik ya da kommensal ilişkiyi ifade eder. Yani çeşitli bitki, mantar ya da diğer organizmaların karıncalarla oluşturdukları özel yaşam hikayesini ve ilişkiyi anlatır. Büyük korubeni kelebekleri de en ilginç zorunlu mirmekofili davranışını sergilemektedirler. Hayat hikayelerinin önemli bir kısmını karıncalar belirlemektedir.