Osmanlı döneminde donanma ve deniz dediğimiz zaman aklımıza ilk Barbaros gelir. Bunun dışında Osmanlı Donanmasına ait gemiler ve gemi kalıntıları ise tahtadan oldukları için çok iyi korunmamıştır. Ancak deniz arkeolojisi konusunda araştırmalar yapan bilim insanları Karadeniz'de 41 tane Osmanlı ve Bizans'a ait batık tespit ettiler.
Karadeniz, anoksik(oksijensiz) katmana sahip olmasından dolayı su altı çalışmaları için en ilginç noktalardan birini oluşturmaktadır. Karadeniz'de bulunan bu oksijensiz katman, burada yer alan batıkların bozulmadan korunmasında önemli bir etkiye sahip.
ROV ile elde edilmiş görüntüsü, Rodrigo Pacheco-Ruiz">
University of Southampton (İngiltere) ve Centre For Underwater Archeology Sozopol (Bulgaristan)'dan araştırmacıların başı çektiği geniş bir ekibin yürüttüğü The Black Sea Maritame Archaelogy Project kapsamında gerçekleştirilen derin dalış ve yüksek çözünürlüklü veri toplama çalışmalarında elde edilen sonuçlarda Bulgaristan açıklarında 1800 metre derinde Osmanlı İmparatorluğu ve Bizans'a ait 41 tane gemi enkazı buldular.
Osmanlı Donanmasını Ortaya Çıkaran Proje
Proje yürütücüsü Jon Adams, son buzul döneminden sonra suların hızla yükselmesini ve özellikle Bulgaristan sınırındaki insan populasyonunun bu değişimden nasıl etkilendiklerini araştırdıklarını aktarmakta. Bu araştırmaları Stril Explorer gemisinden yürütüyorlar ve Uzaktan erişimli iki araç ( Remotely operated vehicles-ROVs) kullanıyorlar. ROV'lardan bir tanesinin yüksek çözünürlüklü kamera görüntüleri topluyor. Daha sonra bu yüksek çözünürlüklü deniz tabanı tarama verilerinin 3B fotoğraflara dönüştürülmesi ile deniz tabanına ait detaylı görüntüler elde ediyorlar.
Araştırmalarda bulunan bu 41 gemi batığı Osmanlı dönemine ait. Bu gemilerden bir kısmı tarihi kayıtlardan bilinmekte, ancak daha önce hiç tespit edilmemiş gemi mimarilerini ilk defa ortaya çıkarmış durumdalar. Yani o döneme ait yeni gemi mimarileri de bu araştırmada ilk defa ortaya çıkarılan bulgulardan olmuştur. Karadenizdeki anoksik koşullar ahşap olan bu gemilerin detaylı olarak korunmasını sağlamış.
Proje yürütücüsü Adams, sualtı arkeolojisinin zor bir alan olduğunu belirtirken; akademi, devlet kurumları ve özel sektör birliğinin böyle alanlarda nasıl etkin olabileceğinin altını çiziyor. Tarihin derinliklerinden gelen eserlerin gün yüzüne çıkarılmasında büyük önem taşıyan bu çalışmaların artması geçmişi aydınlatmak için önemlidir.
http://www.southampton.ac.uk/news/2016/10/black-sea.page Kapak Fotoğrafı: Osmanlı dönemi gemi enkazı, Rodrigo Pacheco-Ruiz