İnsanlarda eşeysiz üreme mümkün mü araştırmacılar bu soruya ilginç bir yanıt veriyor. Pluripotent, gelişen bir embriyonun erken safhalarında var olan, canlıyı oluşturan özelleşmiş tüm hücre tiplerine dönüşebilme yeteneğindeki henüz farklılaşmamış hücreler için kullanılan bir tanımlamadır.Sir John B. Gurdon ve Shinya Yamanaka erişkin hücrelerin yeniden programlanarak pluripotent hücrelere dönüşebileceğini gösterdikleri çalışmalarıyla 2012 Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülünü kazanmışlardı.Bu çalışmaların devamı niteliğinde, bilim dünyasında birçok araştırmacı ve hatta yatırımcı bu keşfin sahip olduğu potansiyelin farkına vardı.Bu bilimsel keşiflerin potansiyeli, ilk etapta düşünüldüğünde, hücrelerin öldüğü veya organ nakli gerektiren çok sayıda hastalığın tedavisi ve hatta iyileştirilmesine imkan tanımasıdır.Bu Pluripotent kök hücreleri bu potansiyele sahip olabilir, ancak ya bu Pluripotent hücreleri insan yumurtasına veya spermine dönüştürülebilseydi?

İnsanlarda Eşeysiz Üreme Mümkün Mü?

In vitro gametogenez (IVG) adı verilen süreç ile kas, karaciğer veya kan hücreleri kullanılarak yumurta ve sperm üretilebilme ihtimali yatırımcıların ilgisini fazlasıyla çekiyor. Bu araştırmalardan en dikkat çekici olan; Katsuhiko Hayashi ve akıl hocası Mitinori Saitou’nin, erkek fareden ve deri hücrelerinden aldıkları kök hücrelerle yumurta elde ederek ve bu yumurtaları farelerin yumurtalıklarında bulunan diğer hücrelerle kaplayarak laboratuvar ortamında yepyeni bir yumurtalık üretmeleridir. Araştırmacılar, daha sonra bu yumurtalığı dişi farelere nakletti. Olgunlaşan yumurtalar, tekrar toplanarak erkek fareden alınan spermlerle döllendi. Döllenen yumurtalar ise taşıyıcı annelerin rahmine yerleştirildi. Araştırmayı yöneten Katsuhiko Hayashi, taşıyıcı annelerin sağlıklı ve döllenme yeteneğine sahip bebek fareler dünyaya getirdiğini söyledi. Bu bebeklerin de olgunluk seviyesine ulaşarak kendi bebeklerini doğurduklarına işaret eden Hayashi, kök hücrelerden elde edilen yumurtalarla yeni nesil farelerin elde edildiğini belirtti.Bu çalışma hemcins olan erkek fareler ile gerçekleştiği için bilim dünyasında “Eşcinsel farelerin bebeği “ olarak viral oldu.Asıl hedeflerinin kısır çiftlerin çocuk sahibi olmasına yardım etmek olduğuna dikkat çeken Hayashi, bu şekilde bebek dünyaya getirmenin tıbbi sonuçlarından endişe ettiğini söyledi. Yapay yumurtalardan elde edilen farelerin sağlıklı görünmesine ve hatta kendi fare bebeklerine sahip olmalarına rağmen, "şifreli anomalilere" veya gizli kusurlara sahip olabilecekleri konusunda uyardı. Hayashi ve Saitou , yapay bir yumurtadan insan üretme riskini almadan önce, geniş bir toplumsal tartışma, çok daha fazla araştırma ve kapsamlı güvenlik testleri yapılması gerektiğini belirtti. Bu amaca ulaşmak için yalnızca yeni bilimsel çalışmaların yapılmasının yeterli olmayacağını, birçok etik tartışmanın da yapılması gerektiğini açıkladı.

İnsanlarda üreme ve tartışmalar

Hayashi’nin bu endişelerinin yanı sıra Glenn Cohen, ( JD, Harvard Hukuk Okulu'nda Petrie-Flom Sağlık Hukuku Politikası, Biyoteknoloji ve Biyoetik Merkezi'nde hukuk profesörü ve fakülte direktörü) ve Alex Pearlman, (Petrie-Flom Center'da biyoetikçi, iletişim yöneticisi ve araştırma görevlisi) yazdıkları makalede:“Diğer destekli üreme teknolojilerinde olduğu gibi IVG'nin de hararetli yasal ve etik soruları alevlendirmesi muhtemeldir.Anne baba adaylarının bu şekilde çok sayıda embriyo oluşturması ve sadece seçilmiş birkaç tanesini implante etmesi pek çok insanı tedirgin edebilir. Düzenlemeler, bir kişinin kendi kök hücrelerini kullanarak oluşturabileceği embriyo sayısını sınırlamalı mı? IVG yoluyla oluşturulan embriyolara, mevcut doğurganlık teknolojileri veya eski moda bebek yapma yöntemiyle elde edilenlerle aynı şekilde mi muamele edilmelidir?IVG preimplantasyon genetik tarama ile birleştirildiğinde sorun daha da karışık hale geliyor. Çiftler, hatta bireyler prensipte yüzlerce embriyo yaratabilir ve “en iyi” olanı seçmek için genetik araçları kullanabilir. Bazıları, bu tür embriyo çiftçiliğini, bazı yaşamlara diğerlerinden daha fazla değer veren modern bir öjeni biçimi olarak görebilir. Bazı biyoetikçiler, Trends makalesinin yazarlarının “üremenin üretim haline geldiği, ustalık ve insan mükemmeliyetçiliğine yönelik istenmeyen bir arzu” olarak nitelendirdiği bu tür bir olasılığın en kötü içgüdülerimize hitap ettiğinden endişe ediyor. Tüm bu fazla embriyolara ne olacak? Mevcut sperm ve yumurta satma uygulamasına benzeyen bir embriyo metalaştırması görebiliriz.IVG ayrıca, şüpheli olmayan bir kişiden gizlice alınan hücrelerden gametlerin oluşturulduğuünlü senaryosuolarak da bilinen, rıza dışı ebeveynlikdurumunu da gündeme getiriyor. Bu tür “bağışçılar” yasa tarafından ebeveyn olarak kabul edilir mi? Devletin ebeveynliğin yetkisiz dayatılmasına karşı koruma sağlayıp sağlayamayacağı açık bir soru.

Kök hücreler ve eşeysiz üreme

Kök hücre kaynaklı insan gametlerini çevreleyen etik, sosyal ve yasal bilmeceler çok geniş ve yalnızca uzmanlar ve bilim insanları tarafından değil, aynı zamanda halk tarafından da yakından ve dikkatli bir şekilde ele alınmasını gerektirir. Hepimiz yeniden üretimin geleceğinin paydaşlarıyız ve bu yeni teknoloji ve etkileri hakkında şimdi konuşmaya başlamalıyız.” diyorlar.Diğer yandan bu bilimsel gelişmeler özellikle silikon vadisinde yatırımcıların ilgisini çekiyor.Matt Krisiloff isimli girişimci San Francisco'daki Airbnb ve Dropbox gibi şirketlerin erken dönem fon sağlayıcılarından biri olan, San Francisco'daki ünlü startup kuluçka merkezi Y-Combinator'da bir araştırma programına liderlik ettikten sonra, zengin teknoloji yatırımcılarıyla elde ettiği yakın temaslar neticesinde başlattığı, Conception adlı şirket, yetişkin hücrelerin sperm veya yumurta hücreleri gibi gametlere dönüştürülmesi anlamına gelen in vitro gametogenez denen şeyin peşinde koşan en büyük ticari girişim. Yaklaşık 16 bilim insanı istihdam ediyor.Krisiloff'un kesin olarak bildiği şey, üreme teknolojisinin, teknoloji yatırımcılarına yapay zeka veya uzay roketleri ile aynı türden çekiciliğe sahip olabileceği idi. Stanford Üniversitesi üreme endokrinologu Barry Behr'in dediği gibi, "Bugünlerde bir kartona 'doğurganlık' yazıp Sand Hill Road'a götürürseniz, para kazanabilirsiniz."Krisiloff şöyle diyor: "Parkinson riskine, Alzheimer riskine karşı anlamlı bir seçim yapılabilirse, bence bu o zaman çok arzu edilir hale gelir." Potansiyel ticari ve sağlık getirileri çok büyük olabilir.Esasen Krisiloff’un da değindiği gibi IVG‘nin vaad ettikleri üreme problemi yaşayan heteroseksüel çiftlerin yanı sıra, eşcinsel çiftler için de çocuk sahibi olunabilmesinin ve bunu yaparken de “genotipte anlamlı seçimler yapmak“ vaadi insanoğlunun genetik olarak mükemmellik gibi en kötü içgüdülerine hitap etmesi, ticari iştahı kabartan etken olarak dikkat çekiyor. Yani insanlarda eşeysiz üreme pek çok farklı konuda ilginç sonuçlar doğurabilir.İnsanlarda eşeysiz üreme ile ilgilli bu gelişmeler bizlere 1997 yapımı olan Gattacca filmini anımsatıyor. Filmde teknolojinin gelişimi ile mükemmelliğe ulaşan insanın sadece genleri ile dikkate alındığı, genetiği değiştirilmiş süper insanlar dünyasının beraberinde getirebileceği etik sorunları da göstermektedir.Genetik bilginin öjeni düşüncesiyle kullanılması tehlikesi her zaman olasıdır. Bu etik sorunlar Hitler’in “arı ırk“ metaforu gibi, genetik temelli ayrımcılık, genotipi tayin edilmiş bireylerin “Süper İnsanlar“ olarak “daha atlet, daha zeki“ olma potansiyelleriyle ayrımcılığının tehlikesi bulunuyor.Öjeni (Eugenics) insanın bir yandan doğal-biyolojik avantaj arayışının, diğer yandan kültürel olarak tür karakteristiklerine müdahale etme çabasının bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Öjeni sözcüğü etimolojik olarak Eski Yunanca’ya dayanmakta, “doğuştan üstün” ya da “kalıtımsal olarak soylu asil kalıtım” ve “iyi doğum” anlamlarına gelmektedir. Terim olarak ilk defa 1883’te Charles Darwin’in kuzeni olan İngiliz bilim insanı Francis Galton tarafından kullanılmıştır. Öjeni çerçevesinde bir canlı türü olarak insanın, özellikle seçilmiş üreme yolu kullanılarak, belli bir kalıtımsal niteliğini geliştirmek için bilinçli çalışmalar yapılmakta ve isteğe uygun biçimde nesiller yetiştirme çabasıdır. Etik değildir ve çeşitliliği tehdit eden bir yaklaşımdır.Kaynaklar:Generation of eggs from mouse embryonic stem cells and induced pluripotent stem cells, Katsuhiko Hayashi1–3 & Mitinori Saitou1,2,4,5https://www.nature.com/articles/nprot.2013.090https://www.statnews.com/2019/06/05/creating-eggs-sperm-stem-cells/