İşitme cihazı olarak ilk başta ortaya sizce nasıl bir cihaz çıktı? Elektronik mi yoksa mekanik mi? Aslında ikisi de değil. İlk işitme cihazı ellerimizdi. Evet, insan ellerinden bahsediyoruz ve işitmek için insanlık ilk önce ellerinin yardımıyla duymaya çalıştı. Günümüzün odyologları (işitme uzmanları), küçük kulak arkası elektronik işitme cihazı, kemiğe implante edilen işitme cihazı ve koklear implant gibi farklı işitme cihazlarını hastalarına uyguluyor. Bunlar, günümüzdeki işitme cihazları ancak elektrikle çalışan cihazların geliştirilmesinden önce ne tür işitme cihazları vardı?"Cupped hand / birleştirilmiş avuç (el)" olarak adlandırılan el hareketi (üstteki fotoğrafta temsil ediliyor), işitme cihazı olarak kullanılıyordu. Böylece ellerimiz duymamıza yardımcı olan ilk cihazdı aslında.

İşitme cihazları, sesi insan kulağına iletme ve konuşulanı anlama hedefleriyle sesi toplar ve yükseltir. Tarihsel olarak, işitme cihazları iki kategoriye ayrılır; mekanik ve elektronik. Mekanik cihazlar, ses iletimine yardımcı olmak için hiçbir harici güç kaynağına ihtiyaç duymuyordu. İnsanlar son derece zeki ve becerikliydi ki bunu kolayca öğrenebildi. Kenneth Walter Berger, “İnsanlar, daha fazla ses enerjisi toplamak ve bunu yoğunlaştırmak için oyuk bir hayvan boynuzu, kırık bir deniz kabuğunu ya da bir yaprağı yuvarlayarak kullandı." diyor. Bu tür mekanik cihazlar birçok malzemeden oluşuyordu ve birçok biçime sahipti. İşte insanlık, elektronik işitme cihazları geliştirilmeden önce duyabilmek için farklı materyallerden yararlanmayı öğrenmişti.

İlk elektronik işitme cihazı Akoulallion

<em>Elektrikli ilk işitme cihazı Akoulallion.</em>

Elektronik işitme cihazları 20. yüzyılda ortaya çıkmaya başladı. İlk işitme cihazı, Amerika Birleşik Devletleri'nde Akou Phone Company tarafından üretilen Akoulallion isimli bir cihazdı. Bu taşınabilir, pille çalışan, masa üstü işitme cihazı bir karbon mikrofon kullanıyordu ve aynı anda üç çift kulaklığa bağlanabiliyordu. O zamandan beri işitme cihazları vakumlu tüpler, transistörler, entegre devreler, mikro işlemciler ve duymaya yarayan akustiği toplayan çeşitli dijital teknolojiler kullanılarak geliştirildi.Yine de, işitme için bilinen en eski cihaz ne mekanik ne de elektroniktir; daha ziyade, her zaman mevcut olan insan eli kullanılmıştır. Kulaklarımız sesleri yakalamaya yardımcı olacak şekilde şekillendirilmiştir ancak bazen kulaklarımız, ellerimizin "birleştirilmiş avuç" şekline ihtiyaç duyar. Elimizi kulağımızın arkasına aldığımızda elimiz, ses toplamayı artırmak için bir kepçe görevi görür. Barr-Hamilton, Roma İmparatoru Hadrianus'un (MS 117-138) bir şeyleri dinlerken birleştirilmiş avuç şeklini kullandığını yazmıştı.

Birleştirilmiş el bize ne tür fayda sağlıyor?

<em>İnsanlık, işitme cihazı olarak ilk olarak ellerini bu şekilde kullandı.</em>

Birleştirilmiş elin bir başka amacı, konuşmacılar için görsel bir işaret olmasıdır. Bu hareket ile sözlü olmayan bir sinyal vererek, karşımızdaki insana, daha yüksek sesle konuşması için ricada bulunmuş sayılırız. Bununla birlikte birleştirilmiş avucu kullanmanın faydaları üzerine yapılan 5 çalışmadan çıkan sonuç akustik (yankı) yarar elde edilmesidir. İki çalışmada insan eli kullanılmışken, üç çalışmada yapay eller (yumuşak malzemelerle dolu cerrahi eldivenler) kullanılmıştır. Çalışmaların genelinde tutarlı olarak önemli akustik yararı olan iki spektral bölge bulundu; 1-3 kHz ve 5-8 kHz. 1-3 kHz frekans bölgesindeki akustik fayda, duymak için çok yardımcı olabilir ve yaklaşık 7 ila 17 dB arasında değişiyor. Sonuçlardaki tutarsızlıklar, ölçümlerin yapıldığı oda (yankısız oda farkı gibi) ve elin boyutu, şekli ve yönü dahil olmak üzere birçok faktöre bağlı olabilir. Ayrıntılara bakılmaksızın, bu akustik faydanın büyüklüğü (~ 7-17 dB), hafif ila orta düzeyde işitme kaybı olan dinleyicilere bugün sağlanan faydalar ile benzer sayılabilir.Daha da önemlisi, dinleyicinin kulağının arkasına sıkıştırdığı bu elin konuşmayı anlamada faydası nedir? Çalışmalarda, QuickSIN testi kullanılarak, kulak kepçelerinin arkasında suni bir kavrama eli olan ve olmayan 15 normal işiten genç yetişkinde sinyal / gürültü oranı (SNR) kaybı değerlendirildi. Konuşma ve gürültü sinyalleri mekansal olarak ayrıldı (konuşma 45 derecede, gürültü 135 derecede) ve her durum için iki konuşma listesi sunuldu. Ortalama olarak, SNR kaybı el yardımsız durumda 4 dB iken, el yardımında 0.4 dB idi. Böylece, elin kullanımı SNR kaybını 3,6 dB azalttı. Birleştirilmiş avuç iki şey yapıyor; sesi toplar ve kulak kepçesinin arkasından gelecek olan sesi engeller. Geleneksel verilere göre, SNR kaybında bu miktardaki iyileşme, belirli konuşma materyallerine bağlı olarak, kelime anlamada yüzde 18 ila 40 puanlık kazanımlar sağlayabilir.

Kaynak;

The Hearing Journal