Fındık üretimi ile iklim değişikliği arasındaki ilişkiyi araştıran yeni bir rapor yayımlandı. Fındık, İklim Değişikliği ve Çevresel Etkileri Türkiye Raporu'na göre, iklim değişikliğinin etkisiyle ülkemizde fındık üretimi Doğu Karadeniz'den Batı Karadeniz'e doğru kayıyor. Rapor, fındık üretiminin tehlike altında olduğu vurgusu yapıyor. Sivil Toplum Kuruluşu Rainforest Alliance ile sürdürülebilir tarım programı UTZ işbirliğindeki rapor, EKOLOGOS Sürdürülebilirlik Yönetim ve İletişim tarafından hazırlandı. Fındık, İklim Değişikliği ve Çevresel Etkileri Türkiye Raporu, fındık üretimi ile iklim krizi arasındaki ilişkiyi inceledi. Dünyanın en iklim duyarlı yani belirli iklim koşullarına gereksinim duyan bitkilerinden olan fındık, bu koşullar gerçekleşmediğinde verimli olamıyor. Sadece belirli bir kuzey enleminde ve belirli hava koşulları, nem, yağış ve sıcaklık seviyelerinde verim ve kalite kazanan fındığın ana vatanı Anadolu olarak kabul ediliyor. Ortalama sıcaklığı 13°C ile 16°C arasında, yıllık 700 mm üzerinde yağış alan 1500 metre yüksekliğe kadar olan eğimli alanlar fındık için en ideal koşullar. Fındığın gereksinim duyduğu bu koşullar özellikle Doğu Karadeniz olmak üzere Karadeniz bölgesinde bulunuyor. Tarihsel olarak Giresun ve Ordu'nun ilçelerinde yoğunlaşan fındık üretimi, Türkiye'nin en büyük zirai ihracat kalemlerinden. Ülkemiz, dünya fındık üretiminin yüzde 70'ini tek başına karşılıyor ve yaklaşık 2 milyar dolar gelir elde ediyor.

Bölünen bahçeler, üreticiyi teşvik etmeyen fındık desteği... Fındık üretimindeki sorunlar neler?

<em>Foto; AA</em>

Rapor, Türkiye'de fındık üretiminin uzun dönemlere dayanan yapısal sorunlara sahip olduğunu vurguluyor. Bu sorunların bir kısmı, fındık gelirinin ailelere yetmediği için ailelerin göç etmesi ve yaşlanan çiftçi nüfusu gibi toplumsal sorunlarken, bir kısmı da bu sorunları doğuran yasal-hukuki ve kamu yönetimine ilişkin sorunlar olarak göze çarpıyor. Hukuki sorunlara bakacak olursak bunlardan biri, miras hukuku nedeniyle aşırı bölünmüş ve bu nedenle rasyonel verim ölçeğini yitirmiş fındık bahçeleridir. Bir diğer sorun ise alan baz alınarak yapılan kamu desteğidir. Uzmanlar, ürün başına değil de alan büyüklüğüne göre verilen fındık desteğinin, fındık üreticilerini üretmeye teşvik etmediğini dile getiriyor. Bir başka sorun ise fındık bahçelerinin terk edilmesi ya da bakımsızlaşması. Geçmiş dönemlerde fındık üretimine bel bağlayan çiftçilerin bir kısmı, günümüzde fındık bahçelerini doğanın insafına bırakmış durumda. Bilimsel yöntemlerden uzak, orman ürünü gibi algılanan fındık üretiminin verimliliği, ülkemizin, diğer fındık ihraç eden ülkelerin gerisine düşmesine sebep oldu.Fındık üretiminde etkili olan iklim değişikliği, üreticileri, yetiştirme takviminde değişiklik yapmaya ve yaz aylarında sulama yapmaya itiyor. Ayrıca fındık bahçelerinde zararlı ve mantar türlerinde de artış kaydedilirken, Türkiye fındık üretiminde verim ve kalite düşüşü olacağı öngörülüyor.Ülkemizde fındığın en verimli olduğu bölgeler 250 metreye kadarki bölgelerdi. Rapor, iklim değişikliğinin etkisiyle fındık veriminin daha yüksek rakımlarda ve Batı Karadeniz'de daha yüksek olacağını ileri sürüyor.

Fındık üretiminde yasa ve mevzuatlardan kaynaklı sorunlar

<em>Fındığın işlenmesiyle elde edilen fındık ezmesi / kreması, birçok ülkede tüketiliyor. Foto; Getty Images</em>
  • Üretici yaş ortalamasının yükselmesi: Uzun bir süredir fındık üreticileri ailelerini geçindiremediği için göç etmeyi sürdürüyor. Sonucunda, yerel çiftçilerin yaş ortalaması yükseliyor. Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) verilerine göre ortalama yaş 58 olarak görünüyor. Bu da yoğun emek gerektiren fındığın, daha az ilgilenilen bir ürün haline gelmesine yol açıyor ve modern tekniklerin kullanılmasında sorunlar ortaya çıkarıyor.
  • Alan bazlı tarımsal destek sistemi: Teşvik sisteminde yer alan fındık üreticilerine verilen destek, alan büyüklüğü göz önüne alınarak yapılmakta. Fındık üreticileri ise, bu teşvik sisteminin üretimi desteklemediğini söylüyor. Çünkü, kente göç etmiş, üreticilik yapmayan birçok kişi bu destekten faydalanırken, asıl üretici olan birçok çiftçi bu destekten yeterince faydalanamıyor. Yani çiftçiler, verilen desteğin aslında ürüne verilmesini istiyor.
  • Yaşlı fındık bahçeleri - verimsiz toprak: Rapora göre bütün bu sorunlar bahçelerde verimsizlikle sonuçlanıyor. İklim değişikliğini hariç tutarsak verim ve kalite düşüklüğünün birincil nedeni fındık ağaçlarının yaşlılığı. Kimi yerlerde fındık ağaçlarının yaşı 80-100'ü buluyor. Uzmanlar, ağaçların belirli dönem aralıklarıyla yenilenmesi konusunda hemfikir. Bunun yanı sıra doğru gübreleme, budama, doğru oranda ilaçlama kalite ve verimde önemli faktörler. Ayrıca doğru beslenmeyen toprak da verimi düşürüyor. Karadeniz'in bol ve şiddetli yağmurları nedeniyle besin tutmakta zorlanan topraklar, eğim nedeniyle erozyondan da etkileniyor. Üreticiler ve uzmanlar, eğimin getireceği erozyona karşı direnç sağlamak amacıyla yıllar önce yapılan sekilemelerin bozulduğuna, bunların yenilenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ziraat Mühendisleri Odası'nın 2018 Fındık Raporu'nda, fındık ağaçlarının yaşlılığı ve ocakların sık dikili olmasından dolayı Trabzon, Giresun ve Ordu illerindeki verimin, Kocaeli, Sakarya ve Düzce illerine göre daha düşük olduğu belirtiliyor. Bu da genç fındık ağaçlarının verimliliğini ortaya koyuyor.

Fındık yetiştiriciliğinde iklim değişikliği ve çevresel sorunlar neler?

<em>Üreticiler, topladıkları fındığı kurutmak için güneş alan bir yere seriyor. Foto; AA</em>
  • Karadeniz ve fındık, iklim değişikliğinden etkileniyor: Karadeniz iklimsel olarak ciddi bir değişim içinde. Bu değişim, kıyı şeridinden başlayarak sıcaklık artışlarına ve yağış rejimlerinde önemli düzensizliklere neden oluyor. Yağış miktarı aynı kalsa da, fındık için daha önemli olan düzenli yağışta ciddi sorunlar yaşanıyor. Belli dönemlerde ani ve şiddetli yağışlar görülürken, belli dönemlerde (haziran-temmuz-ağustos) yağış azalması ve hatta kuraklık baş gösteriyor. Bu iklimsel değişiklikler iklime duyarlı fındık bitkisini etkiliyor. Fındık, dikogamik bir bitki yani hem erkek hem de dişi çiçekleri açıyor. Dolayısıyla birbirini takip eder şekilde açmaları gerekiyor, aksi takdirde tozlanmam mümkün olmuyor. İklim değişikliği ise bu ikisinin ardışıklığını bozuyor.
  • Türkiye fındık haritası değişiyor: Fındık, iklim hassasiyeti en yüksek bitkilerden biri ve öyle ki bunun kanıtı da dünyada sadece aynı enlemlerde, üç-dört bölgede verimli olması. Fındığın Karadeniz özelindeki bir başka çıkmazı da kuzey bölgesinin olmaması, yani kuzeyin denizle sınırlanması. Dünyada iklim değişikliğinin etkisiyle hemen hemen bütün bitki, mantar ve hayvan türleri kuzeye doğru göç ediyor. Fındığın ise -kutup ayıları gibi- kuzeye doğru gidecek bir alanı yok. Denize dökülmemesi için, fındığın var olan şartlara uyum sağlaması veya ekiminin yüksek rakımlara kaydırılması gerekiyor. Bir başka olasılık da fındığın verimli üretim alanının Batı Karadeniz'e doğru kaydırılması.
  • Külleme tehdidi büyüyor: İklim değişikliğinin bir diğer sonucu böcek, hastalık ve zararlılardaki artış. Özellikle sahil şeridindeki, 250 metreye kadar olan bölgelerdeki aşırı sıcaklık artışı, bu zararlıların birkaç kez ve daha fazla sayıda üremesine yol açıyor. 2013 yılında ortaya çıkan ve Erysiphe corylacearum isimli fungus türünün neden olduğu anlaşılan külleme hastalığı, büyük rekolte ve kalite düşüklüğüne neden oldu. Ayrıca külleme hastalığı bölgede kalıcı hale geldi.
  • Fire oranlarında artış: Zararlıların ve iklim değişikliğinin etkisiyle ortaya çıkan verim düşüklüğünün yanı sıra kalitede de düşüklük söz konusu. Verimin aynı gözüktüğü dönemlerde bile, zararlıların neden olduğu bozuk, küflü ve urlu olarak nitelenen fire oranlarındaki artış bulunuyor.
  • Raporda son olarak fındık bitkisinin ağaçsı yapısı nedeniyle aynı zamanda bir karbon yutağı olduğu ifade ediliyor. İklim değişikliğiyle mücadele açısından fındık bahçelerinin karbon tutma kapasitesinin yükseltilmesi pozitif bir etki oluşturacaktır ancak fındık bahçesi açmak için ormanların tahrip edilmesi burada ortaya çıkan sorun olarak dikkat çekiyor. Bu konu, rapora göre, sıkı bir denetimle şu anda tamamen kontrol altında. Ayrıca, fındığın karbon ayak izinin küçük çevresel etkisinin büyük olduğu da belirtiliyor. Fındık üretiminin, bitkinin yapısı ve üretim teknikleri nedeniyle karbon ayak izi ve iklim değişikliğine etkisinin çok yüksek olmadığı açıklanan raporda, su kaynakları, toprak, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem üzerinde fındığın önemli etkilerinin olduğu yazıldı. Araştırmacılar, bu iki konunun daha fazla araştırılması gerektiğini söylüyor.

Kaynak;EKOLOGOS- Fındık, İklim Değişikliği ve Çevresel Etkiler Türkiye Raropu