Mikropların tanımı yapıldığında, onların yalnızca mikroskop yardımıyla görülebilecek derecede küçük yapılar olduğu söylenir. Ancak son zamanlarda bilim dünyasında şaşkınlık yaratan ve bu tanımı sarsan bir gelişme yaşandı. Karayip mangrovlarında keşfedilen bir bakteri türü, bu tanıma karşı çıkarcasına kendini gösterdi. Tek hücreye sahip bu bakteri, ipliğe benzer bir yapıya sahip ve çıplak gözle görülebiliyor.

Diğer Birçok Mikrobun 5 Katı Büyüklüğünde

Keşfedilen bu yeni bakteri, “dünyanın en büyük bakterisi” unvanını aldı. Çünkü boyutu 2 santimetreye kadar büyüyebiliyor. Bu da onun bir yer fıstığıyla aynı boyutta olabileceği anlamına geliyor. Bahsi geçen bu boyut bilim dünyasında şaşkınlık uyandırdı. Çünkü bu yeni bakterinin boyutu, diğer birçok mikrobun 5 bin katı büyüklüğünde. Ayrıca bu dev bakterinin, diğer bakterilerde olduğu gibi hücre içinde serbestçe yüzmeyen büyük bir genoma sahip olduğu görülüyor. Genomu bir zarla kaplı ve bu yönüyle insan hücrelerindeki karmaşık yapılara özgü bir özellik taşıyor.Bakteri ortaya çıktığı andan itibaren bilim insanlarını şaşkına uğratıyor. Massachusetts Amherst Üniversitesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim görevlisi ve mikrobiyolog Verena Carvalho şaşkınlığını şu şekilde dile getirdi, “Konu bakteriler olduğunda asla asla demem ama bu bakterinin boyutu, bizim üst sınır olarak düşündüğümüz rakamı 10 kat zorluyor”.San Diego California Üniversitesi’nde bulaşıcı hastalıklar üzerinde çalışan profesör ve doktor bilim insanı Victor Nizet bu keşfin, “muhteşem ve ufuk açıcı” olduğunu söyledi. Nizet yeni bakterinin boyutunu ifade ederken, “Yeni keşfedilen bu bakterinin hücrelerinin uzunluğu ortalama 1 cm kadar. Onun boyutu meyve sinekleri ve yuvarlak solucanlardan daha büyük ve çoğumuzun üzerinde çalıştığı bakterilerin yaklaşık 5 bin katı büyüklüğünde” diye konuştu.

Prokaryot ve Ökaryot Tanımları Yeniden Düşünülecek

Eskiden beri bilim insanları, yaşamı “prokaryotlar ve ökaryotlar olmak üzere ikiye ayırıyor. Prokaryotlar bakteri ve tek hücrelileri kapsarken ökaryotlar, çoğu çok hücreli varlığı ifade ediyor. Prokaryotlar serbest yüzen DNA’ya sahip, ökaryotlar ise DNA’sını bir çekirdeğin içinde sabitlenmiş biçimde tutuyor. Bunun dışında ökaryotlar, hücre içini organel adı verilen ve çeşitli işlevlere sahip bölümlere ayırırken, prokaryotlar bunu yapamıyor.Yeni keşfedilen bakteride, biyoloji dünyasında yıllardır süregelen prokaryot ve ökaryat ayrımının bulanıklaştığı görülüyor. St. Louis Washington Üniversitesi’nde mikrobiyolog olan Petra Levin, bu hikâyenin “süper havalı bir hikâye olduğunu söyleyerek, “Belki de ökaryot ve prokaryot tanımımızı yeniden düşünmenin zamanı gelmiştir!” diyor.

Yeni Bakterinin İsmi: “Thiomargarita Magnifica”

Fransız Antilleri Üniversitesi’nden deniz biyoloğu Olivier Gros, bu büyük bakteriyle 10 yıl önce bir bataklıkta karşılaştı. Gros ve ekip arkadaşları, çürümekte olan mangrov yapraklarının üzerindeki bu ince uzun ipliksi yapının aslında bir bakteri olduğunu ise 5 yıl sonra fark edebildi.Gros’un öğrencisi olan Jean Marie Volland, bu bakteriyi tanımlamaya çalışırken onun ne kadar özel olduğunu keşfetti. Şimdilerde ABD’de Ulusal Lawrence Berkeley Laboratuvarında deniz biyoloğu olan Volland, bu ipliğe benzer bakterinin tek hücreden oluştuğunu keşfettiklerini anlatırken, “ilk başta öyle olduğuna inanamadık” dedi. Ekibin bulduğu bakteriye “Thiomargarita magnifica”adı verildi.Volland’ın araştırmalarında bulduğu en büyük Thiomargarita magnifica hücresinin 2 cm boyutunda olduğu kaydedildi. Ancak mikrobiyolog Carvalho onun; ezilmediği, yenmediği, rüzgâr ya da dalgayla sürüklenmediği takdirde daha da büyüyebileceğini düşünüyor.