Bilim insanları ve birçok ülkenin hükümet yetkilileri, insanlığın doğa ile ilişkisine dair önemli bir değerlendirme yapmak için geçtiğimiz hafta Paris'te bir araya geldi. Uluslararası Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Paneli (IPBES), raporlar yayınlayarak, doğa ve insanlar için geçmiş kayıpları ve gelecek umutlarını detaylandıracak.Geçtiğimiz hafta Pazartesi gününden itibaren, biyolojik çeşitlilik alanında dünyanın önde gelen araştırmacılarından bazıları, 132 hükümetten temsilcilerle Paris'te bir araya geldi. Görüşmelerde alınan kararlara ilişkin rapor, 6 Mayıs'ta yayınlanacak.IPBES'e başkanlık eden Prof. Robert Watson, “Bunun, doğanın durumu ve insanlığın içindeki yeri hakkındaki en kapsamlı değerlendirme olduğunu söyleyebilirim. Hükümetlerarası ilk değerlendirme, hükümetlerin tamamen dahil olduğu anlamına geliyor.” dedi.

Biyoçeşitlilik tam olarak nedir?

Biyoçeşitlilik, Dünya üzerinde bulunabilecek bütün yaşam çeşitliliğini, birbirleriyle ve çevreleriyle olan etkileşimlerini ifade eder. Genlerden, orangutanlar gibi bireysel türlere, canlı topluluklarına ve daha sonra parçası oldukları bütün ekolojik komplekslere kadar her şeyi kapsar. 1980'lerde ortaya çıkan ifade, "biyolojik" ve "çeşitlilik" kelimelerinin daralmasıdır. Birleşmiş Milletler’in 1992’de imzaladığı Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nde daha resmi olarak tanımlanmıştır: “Biyolojik çeşitlilik”, diğerlerinin yanı sıra, karasal, deniz ve diğer su ekosistemleri ve bunların ekolojik kompleksleri de dahil olmak üzere tüm kaynaklardan, canlı organizmalar arasındaki değişkenlik anlamına gelir.

<em>Tozlaşma, doğanın insanlara sağladığı kilit hizmetlerden biridir.</em>

Biyoçeşitlilik neden bizim için önemli?

Soluduğumuz hava, oksijen üreten bitkilere bağlıdır ve mahsulleri tozlaştıracak arılar olmadan, yiyecek bu kadar ürünümüz olmaz. Biyoçeşitlilik, tatlı suyumuzu, verimli topraklarımızı, ilaçlarımızı, istikrarlı bir iklimi sağlamaya ve korumamıza yardımcı olur ve rekreasyon için bize yerler sunar. Bütün türler birbirine bağlıdır. Böylece mantarlar orman topraklarının korunmasına yardımcı olurken, bu sağlıklı topraklar bitkilerin büyümesine yardımcı olur, böcekler bir bitkiden diğerine polen taşır, hayvanlar bitkileri yiyebilir ve orman bir bütün olarak hayvanlar için bir ev sağlar. Bu zincirde bir türün kaybedilmesi çok fazla görünmeyebilir ancak her kayıp bizlere yarar sağlayan bağlantıların zayıflaması demektir.

Peki bu rapor neden önemlidir?

Bu raporun önemi, son 50 yılda doğal dünyayı etkileyen şok edici kayıpları vurgulaması ve onbinlerce tür için geleceğin riskli göründüğü konusunda uyarılarda bulunması olacaktır. Ayrıca, doğanın tahribatı devam ederse, insanlara yönelik tehdidi de vurgulayacaktır. İki milyardan fazla insan enerji için odun yakıtına, yaklaşık dört milyarı da doğal ilaçlara güveniyor. Gıda mahsullerimizin dörtte üçünde böcekler tarafından tozlaşma gerekir.Raporun baş yazarlarından İspanya'nın İklim Değişikliği Bask Merkezi'nden Prof. Unai Pascual, "Sosyal ve çevresel değişimler, geçmişte canlandırdığımızdan çok daha fazla bağlantılı. Bu değerlendirme, bu bağlantıların sağlam bilimsel kanıtlara dayandığını gösterecek; kanıtlar, doğaya getirdiğimiz olumsuz etkilerin insanların refahındaki zararlı değişikliklere çevrildiğinin ve gezegenimizdeki nüfusun artan bir oranının olduğunu gösteriyor. Acil durum aynı zamanda sosyal ve ekolojik bir acil duruma dönüşüyor." dedi.

Bunların hepsini daha önce duyduk mu?

Arılar ve diğer tozlayıcılar gibi bireysel türler üzerindeki etkiler hakkında daha önce birçok rapor, makale yayımlandı. Küresel raporda, araştırma ekibi doğal dünyaya neler olup bittiğini daha geniş bir bakış açısıyla ele alıyor. Üç yıl boyunca, 50'den fazla ülkeden 150 uzman, 15 bin bilgi kaynağını inceledi. Bu değerlendirmenin önceki yayınlardan farkı, nesiller boyunca ekosistemde yaşayan insanlardan elde ettiği bilgileri kullanmasıdır.

Rapor ne diyecek?

Muhtemelen, küresel tür kaybı oranının hızlanmasının eşiğine geldiğimize dair uyarıda bulunacaktır. Ayrıca bu kayıpların yarattığı tehdidin ve ortaya çıkan zorlukların iklim değişikliğine denk olduğunu söyleyebilir. Rapor, çiftçilik, ormansızlaşma ve enerji talebimizin doğadan aldığımız hizmetlere zarar verdiğini de ifade edebilir.

Bütün bunlar iklim değişikliği ile ilgili mi?

İklim değişikliği, raporda yoğun olarak yer alacak ve türlerin kaderi ile yakından bağlantılıdır. IPBES'teki bilim insanları, doğa kaybından kaynaklanan tehdidin, dünya için artan sıcaklıklar kadar büyük bir zorluk olacağına inanmaktadır. Bu yükseliş aynı zamanda doğanın tahrip edilmesinde anahtar rol oynamaktadır.

Bilim insanları hükümetlere neler yapacaklarını söyleyecek mi?

Tam olarak değil. Bilim insanları “politika belirleyici” olmaktan kaçınmak anlamına geliyor. Bu da hükümetlere doğal dünyaya bakan krizle ilgili ne yapacaklarını söylemeyecekleri demektir.Robert Watson, "Ekonomik büyüme ve nüfus artışı gibi değişimin itici güçlerinden bahsediyoruz. Çünkü ne kadar çok insan zengin olursa o kadar fazla tüketir, doğaya daha fazla baskı yapar.” dedi.Rapor, muhtemelen hükümetlerin yapabilecekleri politika seçimlerini ve bu seçimlerin sonuçlarını vurgulayacak olsa da bir anahtar, doğanın ve insanlığın şu anki tüketim düzeyimizde "kazan-kazan" durumuna devam edemeyeceği şeklinde olacak. Profesör Unai Pascual, "Bunun ana mesajlardan biri olacağını düşünüyorum; her şeyin daha fazlasına sahip olmanın mümkün olmadığına çok dikkat etmeliyiz. Kaynaklarımızı nasıl tahsis ettiğimiz konusunda herkese yeteceğinden emin olarak daha akıllı olmalıyız. Ticareti anlamamız gerekiyor, çünkü biyoçeşitliliği bir kez yitirdiğinizde geri dönüşü zor oluyor." diyerek rapora ilişkin açıklama yaptı.Kaynak; BBC