COVID-19 tuvalet boşluğundan yayılıyor olabilir. Yeni bir çalışmaya göre, yeni tip koronavirüsün apartmanların tuvalet havalandırma boşluklarından yayıldığı ileri sürüldü. Annals of Internal Medicine dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, yeni tip koronavirüsün tuvalet boşluklarından yayıldığı ifade ediliyor. Araştırmacılar, Çin'in Guangzhou kentindeki enfekte üç ailenin yaşadığı yüksek katlı bir apartmandaki, ailelerin zamansal ve mekansal dağılımlarını araştırmak ve dışkı aerosollerinin (dağılımlarının) rolünü görmek için çevre değişkenlerini inceledi. Araştırma kapsamında 9 enfekte hasta, binada yaşayan diğer 193 sakin ve binanın yönetim kadrosunun 24 üyesi bulunuyordu. Katılımcılardan alınan boğaz sürüntüleri üzerinde epidemiyolojik araştırma ve kantitatif reverse-transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu (QRT-PCR) testleri yapıldı. Bina, ortak alanlar ve bina kanalizasyon sistemlerindeki 83 dairenin 11'inden 237 yüzey ve hava örneği alındı.Makalede, ailelerin COVID-19 öyküleri aktarıldı; 3 ailede 9 enfekte hasta belirlendi. İlk ailenin koronavirüs hastalığına yakalanması 2019'da virüsün merkez üssü Wuhan'a seyahatten kaynaklanıyor iken diğer iki ailenin seyahat öyküsü yoktu ve daha sonra semptomlar başladı. Asansör veya başka bir yerden virüsün bulaşma ihtimaliyle ilgili hiçbir kanıt bulunamadı. Aileler, ana banyolardan kanalizasyon boruları ile birbirine bağlanan dikey hizalı 3 dairede yaşıyorlardı. Hem gözlenen enfeksiyonlar hem de pozitif çevresel örneklerin konumları, virüs yüklü aerosollerin bu havalandırmalardan yayılmasıyla tutarlı bulundu. Araştırma ekibi bu örneklere dayanarak virüsün tuvalet havalandırmalarından yayıldığını ileri sürüyor.
Pozitif anal sürüntü örnekleri pozitif oral sürüntü örneklerinden çok çıktı
Çoğu bilim ekibi,şiddetli akut solunum sendromu olan yeni tip koronavirüsün (SARS-CoV-2) esas olarak yakın temas ve nesnelerle bulaştığını belirtiyor. Muhtemelen bu iddialar gözlemlenen verilerle desteklenmektedir. Yeni araştırmalarda viral RNA'nın saptanması ve insan dışkısından canlı virüslerin izole edilmesiyle, COVID-19'un fekal-oral yolla bulaşma ihtimali güçlendi. Bu yeni çalışmanın başyazarı Zhang ve meslektaşları, anal sürüntülerde SARS-CoV-2'nin varlığını tespit etti. Ekip, enfeksiyonun sonraki aşamasında pozitif anal sürüntü örneklerinin, pozitif oral sürüntü örneklerinden daha sık olduğunu buldu.Önceki araştırmalardan birinde araştırmacı Ong ve ekibi, SARS-CoV-2 enfeksiyonu olan hastalar tarafından kullanılan banyo yüzeylerinden alınan silme örneklerinin pozitif sonuçlandığını bildirmişti. Virüslü aerosoller, Fangcang Hastanesi'ndeki hastalar tarafından kullanılan portatif bir tuvalet kabininde yakın zamanda yapılan bir hava örnekleme çalışmasında tespit edilmişti. Bir başka araştırmada McDermott ve meslektaşları ise, dışkı biyo-aerosollerinin hastanelerde SARS-CoV-2 için bir bulaşma yolu olup olmadığını incelemişti.
COVID-19 tuvalet havalandırmasından nasıl bulaştı?
Zhang ve ekibinin yaptığı bu yeni çalışmada ise aynı binada yaşayan ancak sosyal mesafe kurallarına uyan enfekte üç ailenin COVID-19 öyküleri açıklanıyor. Guangzhou kentindeki X Blok olarak isimlendirilen 30 katlı apartmanlardan oluşan sitede, koronavirüslü üç ailenin yaşadığı bina 29 katlı idi. Bu 29 katlı binanın 2 - 28 katları arasında her katta 3 daire; 29'uncu katta ise 2 daire, yani toplamda 83 daire bulunmakta. Katlar arasında bulunan kanalizasyon havalandırmaları / boşlukları güney Çin'de SARS-CoV-1 ve SARS-CoV-2'nin dikey yönlü yayılmasına yol açan yaygın bir hijyen sorunu olarak tartışılmaktaydı. Örneğin, 2003 yılında dışkı aerosolleri ile SARS-CoV-1, Amoy Gardens isimli konut topluluğunda 300'den fazla kişiye bulaşmıştır. Tüm bu önceki öyküler ve araştırmalar bu yeni çalışmaya zemin hazırladı.Ekip, ilk olarak SARS-CoV-2 enfeksiyonu olan 9 apartman sakininin semptom başlangıç tarihlerini ve X bloğundaki dairelerinin yerlerini aldı.Semptom başlangıç tarihi, hasta tarafından ilk semptomun (ateş veya öksürük) fark edildiği gün olarak tanımlandı. Boğaz sürüntüsü ve RNA testi sonuçlarına göre tüm enfeksiyonların COVID-19 olduğu doğrulandı. Enfekte kişilerin yaşadığı demografik veriler, seyahat geçmişi ve diğer semptomlar toplandı. Ayrıca şüpheli bulaşıcı dönemde (24 Ocak - 6 Şubat 2020 tarihleri arası) bölgeye yakın hava istasyonlarından saatlik hava durumu verileri, apartmanın kat planları ve kanalizasyon sistemi verileri toplandı. 25 Ocak - 30 Ocak arası asansör kullanım modelini elde etmek için ekip, X bloktaki 2 umumi asansörün kapalı devre kamera kayıtlarını inceledi.A ailesinin COVID-19'un çıkış noktası Wuhan kentine seyahat ettiği ve diğer ailelerin (B ve C) A ailesinden virüsü kaptığı düşünülmekteydi. Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi tarafından yapılan salgın araştırmalarına göre, B ve C ailelerinin seyahat öyküsü ve A ailesi üyeleri de dahil olmak üzere diğer vakalarla yakın teması yoktu. 2020'de Çin Yeni Yılı tatili 24 Ocak'tan 30 Ocak'a kadardı ve B ve C aileleri bu dönemin çoğunda evde kalmıştı. Üç aile birbirini tanımıyordu ve olası bulaşıcı dönemde asansörlerin kullanımını paylaşmamışlardı. Üstelik diğer üç X Blok sakini asansörleri en az 1 A ailesi üyesiyle paylaşmıştı ancak hiçbiri enfekte olmamıştı. Ayrıca A ailesi üyeleri asansör kullanımlarında maske taktı ve asansör havalandırmasında da virüse rastlanılmadı.
Çalışma büyük bir titizlikle yürütüldü
9 Şubat'tan 19 Şubat'a kadar yakın temas takibi ve çevresel deteksiyon yapıldı.X bloğundaki 193 sakin ve 24 yönetim personelinden boğaz sürüntüsü alındı. 11 Şubat'tan 19 Şubat'a kadar binadan 237 yüzey ve hava örneği toplandı. Viral RNA örnekler PureLink Viral RNA / DNA kitleri (Invitrogen) kullanılarak ekstrakte edildi ve kantitatif reverse transkriptaz polimeraz zincir reaksiyonu testleri, SARS-CoV-2'nin tespitinde kullanılan Çin Gıda ve İlaç İdaresi'nin onayladığı ticari bir kit ile yapıldı.Hava akımı ve dağılım testleri, kanalizasyon sistemindeki gazda bulunan virüs yüklü damlacıklar için izotop gazın yerine etan kullanılarak 21 Şubat'ta yapıldı. İzotop gazın, ince damlacıkların veya damlacık çekirdeklerinin yayılmasını modellemede etkili bir yol olduğu görüldü. Tuvalet atık suyunun hidrolik etkileşimleri sırasında üretilen virüs yüklü damlacıkları modellemek için 1502 numaralı dairedeki ana banyonun kanalizasyon atığına dakikada yaklaşık 3.0 litre etan salındı. İzotop gaz konsantrasyonları, diğer ana banyolarda izlendi. Ayrıca, banyolardaki hava basıncını tahmin etmek için ekip, bir yazılım vasıtasıyla simülasyonlarını gerçekleştirdi. Araştırmacılar daha sonra, dikey olarak aynı sırada bulunan 02 numaralı dairelerin giderlerinde enfeksiyon dağılım modelini ve ölçülen izotop gaz konsantrasyonlarını karşılaştırdı.11 Şubat'tan 14 Şubat'a kadar 11 02 numaralı daireden ve kamuya açık alanlardan toplanan toplam 166 çevre ve 7 hava numunesi arasında 1502 numaralı daireden beş çevresel numune ve 1602 numaralı daireden 1 numune (salgından önceki 3 aydan fazla boşta) pozitifti çıktı; üstelik 1602 numaralı daire salgından önceki 3 aydan fazla süredir boştu. X bloğunun diğer halka açık alanlarından, asansörlerden, havalandırma ızgaralarından ve çatıdaki havalandırma çıkışlarından alınan 60 yüzey ve 4 hava numunesinin tümü negatifti.Sonuç olarak enfekte olan ailelerin üçü de dikey olarak hizalanmış 02 numaralı dairelerde yaşıyordu. Bu 02 numaralı dairelerin ebeveyn banyoları, kanalizasyon boruları ve havalandırmalar ile birbirine bağlıydı.İncelenen dairelerin tamamında önemli miktarda izotop gaz konsantrasyonları tespit edildi. Bu sonuçlar, X bloğundaki kanalizasyon borularının, daireler arasında biyoaerosolleri taşıdığını göstermektedir. İzlenen konsantrasyonlardaki varyasyon ise muhtemelen rüzgar ve düz konumun yanı sıra boruların geometrisinden etkilenen hava basınçlarındaki farklılıkların bir sonucuydu. Yani virüs, tuvalet sifonunun çekilmesi ile kanalizasyondan diğer dairelerdeki sakinlere bulaştı. Çalışma, COVID-19'un dışkıda canlı kalabildiğini ve enfekte edebildiğini ortaya koymuş oldu.Kaynak;Annals of Internal Medicine