COVID-19 önlemleri, diğer hastalıkların büyük ve gecikmiş salgınlarına yol açabilir. COVID-19 salgını, gayet anlaşılır olarak tıbbi personel ve kurumların odak noktası ancak diğer tüm bulaşıcı hastalıklar henüz geride kalmadı. Bununla birlikte, uygulanan farmasötik olmayan (ilaçsız) uygulamalar (NPI'lar), vakaları da büyük ölçüde azalttı. Amerika Birleşik Devletleri'nin New Jersey eyaletindeki Princeton Üniversitesinden araştırmacılar, zorunlu maske takma ve sosyal mesafe gibi önlemlerin grip ve solunum syncytial virüsü (RSV) gibi tüm bulaşıcı hastalıkların insidansını (hastalığın görülüş sıklığı) 'büyük ölçüde' nasıl azalttığını yeni bir çalışmada gösterdi. Bununla birlikte yazarlar, bu azalmanın bizi yanlış bir güvenlik duygusuna dönüştürmesine izin vermekten kaçınmamız gerektiğini savunuyor.Princeton Üniversitesi High Meadows Çevre Enstitüsünden (HMEI) araştırma görevlisi ve makalenin baş yazarı Rachel Baker, çalışma hakkında konuştu: "Son zamanlarda birçok küresel konumda çeşitli solunum yolu patojenlerinin sayısında düşüşler gözlemlendi. Vakalardaki bu azalma, COVID-19'un önlenmesinin olumlu bir yan etkisi olarak yorumlanabilirken, gerçek çok daha karmaşık. Sonuçlarımız, RSV ve grip gibi bu diğer hastalıklara duyarlılığın NPI'lar yerinde iken artabileceğini ve yeniden dolaşıma başladıklarında büyük salgınlara yol açabileceğini gösteriyor."Ekip, pandemiye karşı uygulanan NPI'ların gelecekte solunum syncytial virüs enfeksiyonlarında artışa yol açabileceğini açıkladı. RSV, Amerika Birleşik Devletleri'nde önemli bir virüs ve bebeklerde alt solunum yolu enfeksiyonlarının önemli bir nedenidir. Aynı şey grip için de geçerli, daha az da olsa etkiliyor. Ekip, RSV vakalarındaki son düşüş eğilimlerini hesaba katarak, RSV verilerine dayanan bir epidemiyolojik model kullandı. Daha sonra bu modeli COVID-19 NPI'ların gelecekte Amerika Birleşik Devletleri ve Meksika'daki RSV salgınları üzerindeki olası etkisini değerlendirmek için kullandılar. Sonuç olarak, maske kullanımı gibi nispeten kısa süreli NPI önlemlerinin bile gelecekte büyük RSV salgınlarını teşvik edebileceğini buldular. Bu tür salgınlar, NPI kullanım aşamasının bitiminden sonra tipik olarak biraz gecikir; modele göre, vakaların 2021-2022 kışında zirveye çıkması bekleniyor.

Gelecekteki salgın riskine karşı hazırlıklı olmalıyız!

Baker, "Gelecekteki bu olası salgın riskine hazırlanmak ve COVID-19 NPI'lardan etkilenen tüm enfeksiyonlara dikkat etmek çok önemli" dedi. Mevsimsel grip, muhtemelen gelecekte de aynı modeli izleyecek ancak yazarlar, gelecekte davranışını yansıtmanın çok daha zor olacağını düşünüyor. Baker, aşıların mevcut olmasının "büyük bir fark yaratacağını" söylüyor.Princeton Üniversitesi Woodrow Wilson Kamu ve Uluslararası İlişkiler Okulunda Ekoloji ve Evrimsel Biyoloji ve Halkla İlişkiler alanında Kathryn Briger ve Sarah Fenton Profesörü olan makalenin ortak yazarı Dr. Bryan Grenfell, çalışma hakkında konuştu. Dr. Bryan Grenfell, grip ve RSV vakalarındaki düşüşü "NPI'ların gördüğümüz çeşitli insan hastalıkları üzerindeki tartışmasız en geniş küresel etkisi" olarak nitelendiriyor.Uzun vadede diğer hastalıklar da bu önlemlerden etkilenebilir ve bu mekanizmaları daha iyi anlamak, pandemiden sonra güvende kalmamıza yardımcı olabilir. NPI'ların bulaşıcı hastalık salgınlarını tam olarak nasıl etkilediği, bunların nasıl uygulandığına ve kaldırıldığına ve aynı zamanda biyolojik faktörlere -özellikle kamusal “bağışıklık ve duyarlılık ortamına”- bağlı. Ekip, 1918 influenza pandemisinden sonra, Londra'daki kızamığın NPI önlemleri kaldırılınca yıllık döngülerden iki yılda bir salgınlara kaydığını açıkladı. Yazarlar, gelecekte yaşamı tehdit eden bu tür değişiklikleri önlemek ve bu duyarlılığı daha iyi haritalamak için seroloji (serum) gibi araçların kullanılmasını öneriyor.Princeton Üniversitesi araştırmacılarının yaptığı çalışma, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı.Kaynak;ZME Science