Yeni bir çalışmada bilim insanları covid-19 aşı eşitsizliklerinin etkisini araştırdı. Araştırmaya göre; düşük orta ve düşük gelirli ülkelerde meydana gelen ölümlerin yüzde 50'si önlenebilirdi.

Düşük Orta Ve Düşük Gelirli Ülkeler İncelendi

Covid-19 sürecinde hastalığın önlenebilmesi ve ölümlerin engellenebilmesi için büyük aşı çalışmaları yürütülmüştü. Aşı konusunun sıkı takip edildiği ve şiddetle önerildiği bu süreçte herkes aşılara eşit erişim şansına sahip değildi.Yapılan çalışmada, küresel ölçekte covid-19 aşılarına erişimin, yapısal sosyo-ekonomik eşitsizlikler nedeniyle büyük ölçüde engellendiği söylenerek, “Burada, tüm Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bölgelerinden seçilen yirmi düşük orta ve düşük gelirli ülkede (LMIC), COVID-19 aşı eşitsizliklerinin etkilerini değerlendirmek için veriye dayalı, yaşa göre sınıflandırılmış bir salgın modeli geliştiriyoruz. Daha yüksek veya daha erken doz mevcudiyetinin potansiyel etkilerini araştırıyor ve miktarını belirliyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Doz Sayısı Artırılmadan Bile, Ölümlerin Önemli Bir Kısmı Önlenebilirdi

Çalışma, seçilen yüksek gelirli ülkelerde bildirilen kişi başına günlük aşılama oranının aynı olduğu varsayıldığında, karşı-olgusal senaryolar keşfedilerek aşı dağıtımı ve uygulamasının ilk aylarına odaklanıyor.Çalışmada araştırmacılar edinilen bulgular ışığında, analiz edilen ülkelerde meydana gelen ölümlerin yüzde 50'sinden fazlasının önlenebileceğini tahmin ediyor. Ayrıca bilim insanları, LMIC'nin yüksek gelirli ülkeler gibi aşı dozlarına benzer şekilde erken erişebildiği senaryoları da ele aldığını belirterek, “Doz sayısını artırmadan bile, ölümlerin önemli bir kısmının (minimum-maks aralığı: [%6−50]) önlenebileceğini tahmin ediyoruz” diyor.

Covid-19 Yükünü Azaltmak İçin Bir Etik Sorumluluk

Yapılan çalışmayla aşıya eşit erişim sağlanabilseydi, covid-19 ölümlerinin önemli ölçüde önlenebileceğini belirleyen araştırma ekibi, “Genel olarak, sonuçlarımız aşı eşitsizliklerinin olumsuz etkilerini ölçmekte; düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerde aşı programlarına daha hızlı erişim sağlamak için yoğunlaştırılmış küresel çabalara duyulan ihtiyacın altını çizmektedir” ifadelerini kullanıyor.Çalışma, bu olumsuz sonuçları ele alırken aşıların adil dağıtımını hızlandırmayı ve herkesin aşıya eşit erişimini sağlamak için uyumlu çabaları savunuyor. Bu, dünya çapında covid-19’un yükünü azaltmak için bir etik sorumluluk olarak görülürken aynı zamanda, “mevcut aşıların korumasını ihlal edebilecek yeni varyantların ortaya çıkmasını, yayılmasını ve piyasaya sürülmesini sınırlamak için pratik bir duruş” olarak nitelendiriliyor.Kaynak: https://www.nature.com/articles/s41467-023-39098-w