Bilim insanları, bulaşıcı kanser hücrelerinin denizde “yaygın bir fenomen” olduğunu söylüyor. Nature'da yayımlanan bir araştırmaya göre, bulaşıcı kanser hücreleri denizdeki farklı hayvanlar ve hatta farklı türler arasında yayılıyor.

Cinsel yolla bulaşan tümörlerin köpekleri etkilediği bilinmektedir ve Tazmanya şeytan popülasyonu (Tazmanya canavarı olarak da bilinir), ısırılarak yayılan bulaşıcı bir yüz kanseri nedeniyle azalmıştır. 

Ancak Nature dergisinde yayımlanan bir araştırma, bulaşıcı kanserin üç farklı kabuklu deniz hayvanı türü arasında yaygın olduğunu öne sürüyor. Bağışıklık sistemimiz vücuda giren herhangi bir yabancı dokuya saldıracağından, insanların risk altında olacağı öngörülmüyor.

Araştırmacılar, Kanada ve İspanya kıyılarında toplanan midye, kum midyeleri ve istiridyelerin başka bir bireyde ortaya çıkan tümörlerle enfekte olduğunu buldu. 

Sonuçlar, bulaşıcı kanser hücrelerinin deniz ortamında yaygın bir fenomen olduğunu ve çoklu türlerde birden fazla türün gelişmekte olduğunu ortaya koyuyor. Bulaşıcı kanser vakaları, en azından şu ana kadar incelenen türlerde, kendiliğinden oluşan hastalıklardan daha fazla görünüyor.

Araştırmacılar, kanserlerin genellikle aynı türün canlıları arasında yayıldığını, ancak "çapraz tür aktarımının bir örneğini" de bulduklarını ekledi. Bilim insanları, "Bu bulaşıcı kanserler, farklı bir bulaşıcı sınıfı oluşturur ve tümörlerin kendi yaşamlarını sürdürme ve yayılmalarını destekleyen yeni fenotipleri (genetik tipler) edinme konusunda olağanüstü yeteneklerini gösterirler” diyor.

 

Bulaşıcı kanser hücreleri, İspanya, Galiçya'da toplanan kum midyeleri de dahil kabuklu deniz hayvanlarında bulunmuştur.

Deniz ürünlerini yemeye engel değil

Normalde tümörler vücudun kendi dokusundan oluşur, bu da onları tehlikeli hale getirir, çünkü bağışıklık sistemi etkili bir şekilde reaksiyona giremez. Başka bir organizmanın tümörleri daha az tehdit oluşturur çünkü bağışıklık sistemi düzgün çalışıyorsa normal şekilde saldırır. Yumuşakçaların, onları özellikle kanserli bir enfeksiyona meyilli bırakabilecek ilkel bir bağışıklık sistemine sahip olduğuna inanılmaktadır.

Araştırmacılardan Columbia Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Profesör Stephen Goff, bulgularının onu deniz dünyasına farklı bir şekilde bakmaya yönlendirdiğini söyledi.

Bilim insanları, şimdi, kanserin insanlar içinde nasıl yayıldığına yeni bir ışık tutabilecek bir canlıdan diğerine virüs bulaşmasına izin veren genetik süreçleri incelemeyi planlıyor.

Profesör Goff, araştırma sonucunun denizde yüzmeyi veya kabuklu deniz ürünlerini tüketmeyi engelleyecek bir sebep olmadığını vurguladı. Goff, “Sadece bir yumuşakçaysanız sorun olur. Yumuşakça tümörlerinin yumuşakçaların dışına yayıldığına dair hiçbir kanıt yoktur. Bir soruna neden olmaları muhtemel değildir, çünkü çalışan bir bağışıklık sistemimiz var ” diyerek açıklıyor bunu.

Araştırma ile birlikte ortaya atılan anahtar soru, bulaşıcı kanser hücrelerinin binlerce yıldır etrafta olup olmadığı veya yeni bir fenomen olup olmadığıdır. Eğer bu bulaşıcı hücreler yeniyse, gelişmelerine neden olan nedir?

Kaynak; Nature

Independent