İşitme kaybı yaşayan insanların belki de yakın zamanda yeni yöntemlerle duyabileceği bir atılım gerçekleşti. Nature dergisinin 150. yaşına özel düzenlediği deneme yarışmasında birinci olan Yasmin Ali'nin işitme kaybı konulu denemesini sizler için çevirdik. Yasmin Ali, "Beethoven'ın Hayali" başlıklı denemesinde, erkek kardeşinin yaşadığı işitme kaybından yola çıkarak, yaşam öykülerine ve işitme kaybı tedavilerinde yeni bilimsel gelişmeleri görmek istediklerine değindi. 

  • Nature, 18 ila 25 yaşları arasındaki okuyucular için bir deneme yarışması başlattığını Mayıs ayında duyurmuştu. Dergi ekibi, gençlerden 1000 kelimeden fazla olmayacak şekilde, hangi bilimsel gelişmeyi görmek istediklerini ve neden önemli olduğunu bir makale ile anlatmasını istedi.

Yasmin Ali'nin kaleminden "Beethoven'ın Hayali"

Beethoven'ı tasvir eden çizim.

Yasmin Ali'nin makalesi:

1802'de, Haziran güneşinin altında, 31 yaşındaki Beethoven, Viyana çevresindeki kırsal bölgede yürüyordu. Güneş ışınları ağaçların arasından geçerken, sert toprak ayağının altınaydı ve kuşlar kendi orkestrasını yapıyordu. Ancak Beethoven, bu ayrıntılara hayran kalmıyordu; intihar düşünceleriyle meşguldü. Birkaç yıl önce, işitme kaybı yaşamaya başlamıştı ve henüz şiddetli olmamasına rağmen, hâlâ durumuyla son derece mücadele ediyordu. İşitme kaybı ile yaşamak, yaşamını umutsuzluğa sürükleyen 'sefil bir varlık' haline getirdi. Halen çalışmalarına devam ediyordu ve ebedi bir müzik yaratmaya devam ediyordu. Fakat bu süreçte çok az keyifliydi.

Benzer bir mücadeleyi doğrudan gördüm. İkiz kardeşim İslam, 18 yaşına geldiğimizde işitme duyusunu kaybetmeye başladı. Onun kişiliğinde de değişiklikler olduğunu fark ettim. O, her zaman dışa dönüktü ama sessizleşti ve içine kapandı. İşitme kaybı gözle görünen bir şey olmadığı için neler yaşadığını bilmiyordum.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünya genelinde 466 milyon insan işitme kaybı yaşıyor ve 2150'ye kadar 900 milyondan fazla kişinin daha eklenmesi bekleniliyor. Etkisi diğer engellerle karşılaştırıldığında genellikle hafife alınmakta ancak işitme kaybı olan insanlar günlük yaşamlarında sürekli iletişim güçlüğü çekmektedir.

İşitme kaybı yaşayanlar insanlar sık sık yanlış konuşmalar yapar ve konuşmaları takip etmekte zorlanır. Bu yanlış iletişim, bireylerin sosyal etkileşimde yer almakta zorlandıklarında kendilerini soyut hissetmelerine yol açarak sonuçta toplumdan çekilmelerine neden olur. Helen Keller bu konuda, "Körlük bizi eşyalardan uzaklaştırıyor ancak işitme kaybı bizi insanlardan uzaklaştırıyor." şeklinde yazmıştı.

Şimdiye kadar, sensorinöral işitme kaybının (Beethoven'ın da yaşadığı en yaygın işitme kaybı türü) tedavisi yok. İşitme cihazları ve koklear implantlar gibi sesi yükselten gelişmiş teknolojik cihazlara sahibiz ancak bunlar hala işitmeyi geri kazandırmıyor. Benim ve erkek kardeşimin hayatı için, bilimin bunu mümkün hale getirdiğini görmek isterim.

Sensörinöral işitme kaybı, koklea adı verilen ve işitme kıllarına sahip olan iç kulağın zarar görmesi sonucu oluşur. Kuşlar, balıklar, amfibiler ve sürüngenler gibi diğer hayvanlar koklear işitme kıllarını kendiliğinden yenileyebilir, bu da geliştirdikleri herhangi bir işitme kaybının sadece geçici olduğu anlamına geliyor.

Bilim insanları, memelilerde işitme kıllarının yenilenme sürecini inceliyor ve merkezi rolleri olan çeşitli gen ve proteinleri belirlediler. Bunlar, kokleadaki destek hücrelerini daha fazla işitme kılı oluşturmak ve ölen hücrelerin yerine koymak için uyarmayı hedefleyebilir.

Bu hücre tedavilerinden bazıları, fare ve kobaylar üzerinde başarılı oldu; bir buluş! Bu gelişmeler, daha fazla tedavinin gelişmesine yol açarak, bu tür bir tedavi, insanlarda ilk kez test edilmektedir. University College London'daki araştırmacılar tarafından yürütülen uluslararası çalışma REGAIN klinik deneyleri, iç kulak işitme kıllarının Gama sekretaz inhibitörleri ile yeniden üretilmesine yönelik çalışmalar yapıyor.

Deneyler başarılı olursa böyle bir bilimsel gelişme işitme tedavilerini dönüştürebilir. Kendi araştırmalarım, işitme kaybının insanların ruh sağlığı üzerindeki etkisine yönelik. Birçok kişi, işitmenin geri kazanılamayacağının farkına vardıklarında, Beethoven’ın umutsuzluğunu yaşıyor. Umut, iyi bir ruhsal sağlık için önemli bir unsurdur.

İşitme kaybı yaşayanlar kendilerini “tedavi edilecek” bir engelli grubu olarak değil, kültürel bir azınlık olarak görüyor. Benim ve diğer bilim insanlarının araştırması, işitme kaybından etkilenenlere ve duymak isteyenlere yardım etmeyi amaçlamakta.

İslam ve ben farklı ırklardaki ebeveynlerden geliyoruz, bu yüzden çok farklı görünüyoruz. Benim beyaz, çilli bir cildim var ve onun cildi bronz. Ben normal işitiyorum, o ise şiddetli işitme kaybı yaşıyor. O ve ben hayatımızın birçok bölümünü paylaştık. İletişim, kendini ifade etme, duyma (işaret diliyle bile) temel insan ihtiyaçlarıdır. Umarım gelecekte kardeşime seslendiğimde, geri dönüş alabilirim.

Beethoven işitme duyusunu kaybettiğinde kendisini toplumdan soyutlaştırdı. Ona güç veren şey, duyusunun bir gün tekrar kazanılabileceği umuduydu. Ancak denediği her tıbbi yöntem başarısız oldu. Beethoven, 1802 yılında şöyle yazdı: "Ancak, 6 yıldan beri umutsuzca etkilendiğimi, anlamsız doktorlar tarafından daha kötü hale getirildiğimi, yıldan yıla iyileştirme umutlarıyla aldatıldığımı, sonunda kalıcı bir hastalık ile (tedavisi yıllar alacak veya imkansız olacak) karşı karşıya kalmaya zorlandığımı düşünüyorum."

Beethoven’ın işitme duyusunu yeniden kazanma hayali onun için gerçekleşmedi ancak işitme kıllarının yenilenmesine yönelik Haziran ayındaki bilimsel gelişmeyle birlikte Beethoven'dan 217 yıl sonra onun hayali gerçekleşebilir. Ölüm döşeğinde Beethoven’in son sözlerinin “cennette duyacağım!” olduğu söylenir. Neyse ki bizim için, işitme güçlüğü çekenlerin yakında Dünya'da duyabileceği söylenebilir.

Yasmin Ali, Nottingham Üniversitesi'nde doktora yapıyor.

Nature deneme yarışması 

Kaynak;

Nature