Bursa'da Adem Yılmaz adlı balıkçı ile bir leyleğin 8 yıldır devam eden dostluğu film oluyor. Filmin çekimlerine başlanırken, Avrupa Leylek köyleri ağına üye tek Türk köyü Karacabey ilçesine bağlı Eskikaraağaç'ta büyük bir heyecan var.Her bahar mevsiminde Bursa, Karacabey'e göç eden leyleklerden 'Yaren', Adem Yılmaz'ın Uluabat Gölü'ndeki kayığına konar ve onun avladığı balıklardan yer. Yaren Leylek bu baharda da birkaç gün önce geldi ve 8 yıldır olduğu gibi yine Adem Amca'nın kayığına kondu. Yaren'in gelişiyle beraber bir süredir planlanmakta olan filmin de çekimlerine başlandı.Olayların, kişilerin, mekanların tamamen hikayenin gerçek kahramanlarından oluşacağı filmin yönetmeni belgeselci Burak Doğansoysal olacak. Filmin galasının da Eskikaraağaç Köyü'nde yapılacağı açıklandı.
Adem Yılmaz ile Yaren Leylek'in dostluğunu 4 yıl önce ilk kez fotoğraflayan ve tüm dünyada tanınmalarına sebep olan yaban hayatı fotoğrafçısı Alper Tüydeş ile e-posta üzerinden bir röportaj yaptık. Alper Tüydeş, 4 yıldır şahit olduğu hikayenin filminin yapılmasından ötürü çok mutlu olduğunu belirtti. Tüydeş ile yaptığımız röportajın ayrıntıları şu şekilde:
Alper Tüydeş: "Bu hikayeyi ilk fotoğrafladığım dönemde köylü bile bilmiyordu"
-Adem Amca ve Yaren Leylek'i ilk görüntüleyen ve duyuran sizsiniz bildiğim kadarıyla, bundan 4 yıl önce. Siz nasıl öğrendiniz bu olayı?
Tüydeş: "Duymuşluğum vardı bu hikayeyi aslında. Ama ayda yılda birdir diye düşünüyordum. Böyle her yıl aynı kişiyle leyleğin bağı olduğunu hiç hayal bile etmedim. Leylek festivali hazırlıkları için gittiğimde bu köye, köy kahvesinde otururken ortaya bir laf attım "kayığınıza leylek konuyor mu hiç" diye. Adem Amca hemen atladı, "benim konuyor valla her sabah" dedi. Ama enteresan yanı, bunu köylü dahi bilmiyordu. Herkes bu konuşmadan sonra öğrendi."
-Yaren Leylek ne kadar süre Bursa'da Adem amca ile balığa çıkıyor?
Tüydeş: "Bu yıl 8. yılları. Her yıl şubat sonu veya mart başı gibi köye gelen ilk leylek Yaren olur. Gelir gelmez de ertesi günü Adem Amca'nın kayığında alır soluğu. Ağustos’ta da geri döner. 6 ay burada, 6 ay yok işin aslı."
"Sadece Yaren değil, kediler de Adem Amca'nın yolunu gözler"
-Balık yedikten sonra hemen gidiyor mu, gün içinde birlikte başka vakit geçiriyorlar mı?
Tüydeş: "Buluşmaları sabah saatlerindedir genellikle. Adem Amca balığa çıkar. Ağlardan balıklarını ayıklar. Sonra geri dönüp yanaşacağı iskelede ağlarını temizler. Leylek genelde bu esnada gelir kayığa. Lakin bazen sabırsızlanıp o daha motoru çalıştırmadan kayığına konduğu da oluyor, o zaman birlikte gidiyorlar. Motorun çalışmasından da rahatsız olmaz leylek. Bazen Adem Amcayı kaçırır. Adem Amca da farklı yerlere ağ atıyor ondan. Yine de bulur Adem Amca'yı, konar kayığına. Tabi bunlar hep günün ilk saatleri. Bazen de akşamüstü iskelede bekler. Buna bizzat şahit oldum. Adem Amca balıktan dönerken bu kez karada besler onu. Sadece Yaren değil, mahallenin kedileri de yolunu gözler Adem Amca'nın. Onlara da balık getirir çünkü."
"Gittiği yoldan kullandığı çeşmeye kadar her şey gerçek"
-Uluslararası camiada da bu durum, ülkemizden daha çok gündem oldu gibi. Siz ne demek istersiniz bu konuda?
Tüydeş: "Aslında Türkiye’de de geçmiş yıllarda onlarca kez haberi ve röportajı yapıldı. Türkiye 2-3 yıldır bu hadiseyi konuşuyor. Köye gelenler hep Adem Amcayı soruyordu."
-Ama yurtdışında okul kitaplarına, belgesellere de konu oldu. Türkiye'de ise ilk siz ve Burak Doğansoysal bu konuyu filmleştireceksiniz. Film hakkında sitemize özel yorumlarınızı alabilir miyim?
Tüydeş: "Olaylar mekanlar kişiler hepsi gerçek. Kahvede konuştuğu adam da gerçek, leyleğe adını veren muhtar da gerçek. Kedisi ve köpeği de. Olayları akışında çekiyoruz. Tabii ki bir senaryo var. Ama biz Adem Amca'nın, tüm bu insanın ruhunu okşayan hayatını belli bir sürede izleyiciye aktarmaya çalışıyoruz. Bunun için sadece senaryomuzda vurucu olan ve genel hikayeyi anlatmamıza yardımcı olacak anlar için yazdık senaryoyu. Ama gittiği yoldan, kullandığı çeşmesine kadar her şeyi ile birebir aynıyız. Yani izleyenler filmlerin abartısından uzak bir gerçeği izleyecekler."
-Başrol oyuncusu Yaren Leylek'i nasıl görüntüleyeceksiniz? Yaren Leylek'i nasıl bir senaryo bekliyor?Tüydeş: "Tamamen doğal bir senaryo. Yaren Leylek ile olan kısım neyse onu çekeceğiz. Neredeyse her sabah tekrarlanan bir olay var sonuçta ve ben 4 yıldır tecrübe edindim bu konu hakkında. Hangi saatten, hangi yerden gelip, nasıl konup, ne zaman kalkacağını iyi biliyorum. Filmin hikayesi ve danışmanlığını ben yapıyorum. Ve olayın direkt içinde biri olarak bizlere epey bir avantaj sağlayacaktır.Bu arada 4 yıllık hayalimi filme taşıyan isim de kuş fotoğrafçılığından tanıdığım ve yıllardır arkadaşlığımızın olduğu bir isim. Burak Doğansoysal belgesel film konusunda dünyada onlarca ödül almış ve bugün 30’dan farklı ülkede filmleri devlet kanallarında dahi gösterim hakkı kazanmış bir isim. Yapacağı bu çalışma aslında yurtdışında çok daha büyük bir etki getirecek, buna inanıyoruz. Kendisi ve mükemmel bir ekibi ile o köyden insanların duygularına hitap edecek harika bir film çıkacak."