Etnobotanik ve biyoteknoloji uzmanı Dr. Ceren Kazancı Oruç ile ekolog ve kuş uzmanı (ornitolog) Soner Oruç’un araştırmaları sonuçlandı. Söz konusu araştırma sonuçları uluslararası 4 makale ile bilim dünyasına sunuldu. Araştırmacıların, 2016-2018 yılları arasında Artvin, Ardahan ve Gürcistan’da, sınıra yakın 100 yaylada gerçekleştirdikleri çalışmalar, bölgenin en geniş kapsamlı etnobotanik araştırmaları arasında kabul ediliyor.

Yaylacılarla geleneksel bitki bilgeliği üzerine görüşmeler

Batı Küçük Kafkasya’nın Geleneksel Bitki Bilgeliği Yaşıyor

Dr. Ceren Kazancı Oruç tarafından Küçük Kafkas Dağları’nda 120 yaylacı ile yapılan sistematik görüşmeler sonucunda, 350 yabani bitki türünün 8 farklı dil ve lehçedeki yöresel isimleri ile geleneksel kullanımları kayıt altına alındı. Bu sayede bölgenin biyolojik ve kültürel çeşitlilik mirası doktora tezi olarak yayınlandı.

Çifte şansın sembolü: Gürcistan, Goderdzi Yayla da bir yayla evinin kapısında bir at nalı ve ölmez çiçek demeti “nego”. Artvin’de yaylacıların hem tıbbi hem de sosyal olarak kültürünün ayrılmaz bir parçası.

Araştırmaya göre; Artvin’de 40, Ardahan’da ise 65 tane yabani bitki türünün yaylacılar tarafından yabani sebze olarak taze, pişirilerek veya turşusu kurularak tüketildiği kaydedildi.Yine Artvin ve Ardahan’da yaylacılık yapan insanlar tarafından 110 yabani bitki türünün koruyucu hekimlik ile birlikte sağlık sorunlarında tedavi edici tıbbi aromatik bitki olarak kullanıldığı tespit edildi.Bunun dışında 20 yabani bitkinin büyükbaş, küçükbaş ya da kümes hayvanlarının rahatsızlıklarında doğrudan tedavi edici olarak, 45 yabani bitki türünün ise bu hayvanlarda koruyucu sağlıkta ve beslemede yem olarak kullanıldığı belirlendi.Tespit edilen bu kullanımların dışında onlarca çeşit ağacın, çalının, çiçeğin ve otun keyif çayı olarak; yabani meyve-yemiş olarak ya da yakacak, yapı malzemesi, tarım ve ev araç gereci, süs eşyası, oyuncak ve kültürel-kutsal değer olarak önemsendiği görüldü. Yöre halkının bu bitkileri geçimlerini sağlamak, sağlık-sıhhatlerini korumak ve birlik-beraberlik duygularını güçlendirmek için kullandıkları belirlendi.

Artvin Yaylalarında 90 Yabani Tıbbi Aromatik Bitki Şifa İçin Kullanılıyor

Artvin’de yaylalarda askil, kara eskül olarak anılan Kara kuşburnu (Rosa spinosissima) çalısının köklerinden hazırlanan çayın soğuk algınlığı, bronşit, öksürük gibi solunum rahatsızlıklarında kullanılır.

Üç yıl boyunca süren etnobotanik araştırma sonucunda Artvin’in Hopa, Kemalpaşa, Borçka ve Şavşat ilçelerinin yaylalarındaki halkın, 90 yabani bitki türünü başta deri hastalıkları olmak üzere sindirim, solunum, dolaşım yolu rahatsızlıklarıyla ilgili birçok hastalığın tedavisinde kullandıkları tespit edildi.Bu türler içerisinde en çok kullanılanlar ise sırasıyla şu şekilde belirlendi.

  • Plantago major (bağa yaprağı, yedi damar, ohte damar, balarzarghva, sinirli ot, damarlı ot),
  • Urtica dioica (ısırgan, gez gezik, çinçar),
  • Picea orientalis (ladin, nadzvi),
  • Rosa spinosissima (askil, eskül, esgül, kara eskül, kara kuşburnu, şilan),
  • Helichrysum rubicundum (nego, sülenay, altın otu, sürvila, altın çiçek),
  • Hypericum perforatum (mayasıl otu, sarı çiçek, kaymak çiçeği),
  • Sambucus ebulus (antzli, asli),
  • Gentiana cruciata (mayasır otu, asistava)

Bitkilerin Yaprakları Cilt Sorunlarına Uygulanıyor, Çiçek Kısımlarından Çay Yapılıyor

Geleneksel yöntemlerle üretilmiş yara iyileştirici merhem

Artvin’deki yaylacılar bitkilerin yapraklarını daha çok harici olarak cilt sorunlarında kullanıyorlar. Yaygın ikinci kullanımları ise bitkinin çiçekli toprak üstü kısımlarının demlenerek çayının içilmesi şeklinde kendini gösteriyor. Araştırmaya göre yaylacılar, yaygın cilt sorunlarından yara ve çıban tedavisinde en çok “Bağa Yaprağı” bitkisinin yapraklarını ve “Ladin-Nadzvi” ağacının reçinesini kullanıyor.Sindirim sistemi, kadın hastalıkları, dolaşım ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarında ise daha çok “Isırgan-Çinçar”, “Nego-Ölmezçiçek”, “Civanperçemi-Kılıç Otu”, “Pitna-Nane” ve “Kondar” bitkilerinin toprak üstü çiçekli kısımları kullanılıyor.

Motsvi ya da Mahabur olarak isimlendirilen yaban mersini (Vaccinium myrtillus) bitkisinin meyvelerinin taze tüketiminin ve yapraklarının çayının diyabet hastalarına ve göz hastalıklarına iyi geldiği belirtilmiştir.

Araştırmacılar, yaylalarda tıbbi amaçla en çok yararlanılan yabani meyve ve yemişlerin çeşitli kuşburnu, mürver, yaban mersini ve alıç türleri olduğunu belirtti. Vatandaşların bu meyveleri çoğunlukla solunum yolu için kullandıklarını ifade eden araştırmacılar, özellikle de soğuk algınlığı, öksürük ve endokrine sistemi rahatsızlarında kullandıklarını tespit etti.Ayrıca yaylacıların bir çoğu gıda olarak tüketilen bazı yabani ot yemeklerinden Polygonum carneum bitkisini, hastalıklara yakalanmamak için sağlık koruyucu bitki olarak kullandıklarını belirtti.

Bitki Bilgeliği ve Biyokültürel Çeşitlilik Korunmalı

Çalışmalarına memleketi Artvin’de devam eden etnobotanikçi Dr. Ceren Kazancı Oruç ve Artvin Çoruh Üniversitesi Doğal Kaynak Yönetimi Bölümü yüksek lisans öğrencisi Soner Oruç bu araştırmalarında, Artvin ve Ardahan’daki yaylacılık kültürüne dikkat çekti.Araştırmacılar yabani bitkiler ve bu değerli kadim bilgilerin bir an önce korunması, derinlemesine araştırılması, eğitimler, kitaplar ve festivallerle genç nesillere aktarılması gerektiğine vurgu yapıyor. Ayrıca araştırmacılar, bu geleneksel bitki bilgeliğinin korunması ve yöre halkının geçimine katkı sağlanması için bitki temelli besin ve kozmetik ürünlerin üretileceği küçük ölçekli üretim tesislerinin kurulmasına destek olmak istiyorlar.