Avrupa Birliği, ekonomik güvenliği artırmak adına; yapay zekâ, çip, kuantum, genetik, biyoteknoloji gibi kritik teknolojilerin rakip ülkelerin eline geçmesini önlemek istiyor. Avrupa Birliği Komisyonu Avrupa ekonomik güvenlik stratejisi, korumak istenilen kritik teknolojileri korumak için tavsiye kararı aldı.Alınan bu karara göre teknolojilerin potansiyeli ve dönüştürücü niteliği, sivil ve askeri olarak ikili kullanımı gibi kriterler göz önünde bulunduruldu ve bir liste hazırlandı. Teknoloji güvenliği ve teknoloji sızıntısı konusunda en hassas risklere sahip 4 teknoloji alanı belirlendi. Bu alanlar ise şöyle: yarı iletken, yapay zekâ, kuantum teknolojileri ve biyoteknolojiler.Yarı iletken teknolojiler arasında, mikroelektronik, fotonik, çipler ve yarı iletken üretim ekipmanları da yer alıyor.

Risk değerlendirilmesi yapılması önerildi

Yüksek performanslı hesaplar, dil ve şifreleme sistemi ile nesne tanıma, bulut veri analizi, yapay zekâ teknolojileri olarak sınıflandırma yapıldı. Kuantum teknolojileri için, kuantum hesaplamaları kuantum kriptografi, kuantum iletişim algılama unsurlarını kapsadı. Biyoteknolojiler için genetik modifikasyon teknikleri, genom teknikleri, sentetik biyoloji alanları dahil edildi.Avrupa Birliği Komisyonu, üye ülkelere yıl sonuna kadar yapay zekâ, yarı iletken, kuantum teknolojileri ve biyoteknoloji alanlarında risk değerlendirilmesi yapılmasını önerdi.Toplu risk değerlendirme sürecinin sonunda komisyonun 2024 yılının ilkbahar aylarına kadar yeni girişimlere imza atması bekleniyor. Alınan kararda adı geçen söz konusu risk değerlendirmesinin özellikle rakip ülkeleri hedef aldığı öngörülüyor. Avrupa Birliği’nin ileriki süreçte; yapay zekâ, yarı iletken, kuantum teknolojileri ve biyoteknoloji alanlarında ihracat kontrolleri sağlayabilecek.20 Haziran 2023’te Komisyon ve Yüksek Temsilci Avrupa Ekonomik Güvenlik Stratejisine İlişkin Tebliğini kabul ederek büyük bir adım attı. Avrupa Ekonomik Güvenlik Stratejisi üçlü bir yaklaşım sundu. Birinci yaklaşım, AB’nin ekonomik tabanı ve rekabet gücünün desteklenmesi üzerineyken, ikinci yaklaşım risklere karşı koruma üzerine. Üçüncü yaklaşım ise; ortak kaygı ve çıkarları ele almak için en geniş ülke seçenekleriyle ortaklık etmek şeklinde.Kritik altyapıların güvenliğine yönelik, teknoloji sızıntısı, ekonomik baskı, tedarik zincirlerinin dayanıklılığını risklerini değerlendirmek için adım atılması beklenen bir dizi eylem planını ortaya koyuyor. Öne atılan liste söz konusu eylemlerin parçalarından yalnızca biri.

Kaynakça:Europa Commission